İtidal nedir ne demektir? İtidal ile ilgili deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
  1. Aşırı olmama durumu, ılım, denge, orta yol, ölçülülük: "Defalarca tecrübe edilmiştir ki, itidal sınırlarını aşan her bir işin etkisi aksi yönde olur..." (F. Elekberli). Sevgini itidal ve ihtiyat üzerine bina et ki, belki bir gün o sevdiğin sana kızar da senden sevgi zamanında aldığı esrarla seni bağlamaya kalkar; nefretini de yine ihtiyat ve itidal üzerine bina et ki, belki bir gün kapıldığın nefret muhabbete döner de sonra sevdiğine karşı yaptıklarından utanırsın. (N. F. Kısakürek)
  2. Şiddet ve heyecandan uzak olma, soğukkanlılık: Şiddet yumuşaklıkla bir araya gelince itidal zuhur ediyordu. (A. M. Sallabi)


  • İtidal bulmak: (deyiminin anlamı) Yatışmak: ... Cezâyir'in havası biraz itidal bulmuştu. (Tarih Dergisi)
  • İtidal sahibi: Davranışlarında ılımlı, ölçülü, soğukkanlı (kimse): İtidal sahibi olana mutedil denir. İtidal, asliyete ve istikamete yaraşan ölçülü tavırdır... (A. Selim). İslâm Peygamberi haddi aşanları sevmez; herkesin itidal sahibi olmasını arzu buyururlardı. (Y. Z. İnan)
  • İtidalini kaybetmek: Soğukkanlılığını kaybetmek: O, şuurunu, itidalini büsbütün kaybetti!.. Ne yaptığını bilmez haldedir. Onun bu hareketleri hepimizi belâya sokacaktır... (M. R. Esatlı)
  • İtidalini muhafaza etmek: Kendini tutmak, kızıp ölçüyü yitirmemek: Şimdiye kadar itidalini muhafaza etmiş olan Gülsüm Hanım heyecanını artık zaptedemeyerek bağırdı: "Fakat onu yapayalnız, tanımadığı, bilmediği bir taksi şoförüyle bırakmak doğru mudur?" (K. Kanok)