Bakkal nedir ne demektir? Bakkal ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Bakkal

Bakkal, temel gıda maddeleri, içecekler ve çeşitli ev gereksinimlerini perakende olarak satan kişi ya da bu ürünlerin satıldığı küçük dükkandır. Mahalle kültürünün önemli bir parçası olan bakkallar, genellikle ekmek, süt, şeker, çay, kahve, baharatlar ve temizlik ürünleri gibi günlük ihtiyaçları karşılayan geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Büyük marketlerin yaygınlaşmasına rağmen, özellikle küçük yerleşim yerlerinde ve mahalle aralarında hizmet vermeye devam eden bakkallar, müşterileriyle birebir ilgilenerek samimi bir alışveriş ortamı sunar. Aynı zamanda veresiye defteri tutarak, ihtiyaç sahibi müşterilere ödeme kolaylığı sağlama geleneğini sürdüren bakkallar, toplumsal dayanışmanın da bir simgesi olarak varlıklarını korumaktadır.

Bakkal ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "bakkal" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:

• Bakkal çakkal:
  1. Bakkal ve o ayardaki kimseler: Zaten hep köyler bakkal çakkal doluydu. (P. Selek)
  2. Bakkal için kullanılan küçümseme sözü: Kınamayın ama kızımı öyle bakkal çakkal makulesine veremem. (H. F. Gözler)
• Bakkal defteri gibi: Temiz tutulmamış, karalanmış, hırpalanmış, baştan savma yazılı defter: Artık koca bir imparatorluğun hesabı bakkal defteri gibi tutularak onun bunun elinde hırpalanmayacak... (T. Erer)
• Bakkal defteri değil!: Yazılı bir defter ya da kağıdın temiz tutulması gerektiğini, çizilip düzeltilmesinin hoş görülmediğini anlatır: Oğlum, bu, Türkçe defteridir, bakkal defteri değil! (H. F. Gözler)
• Bakkala bırakma!: (halk dilinde) Bir işi geciktirmek, savsaklamak isteyenlere karşı şaka yollu söylenir: – Askerliği bitirince oku Asım. – Bakalım. – Bakkala bırakma ama. (M. Arabul)
• Şaşkın bakkal: Hesabını şaşıran kişi: Saklayamıyorsunuz yanlış hesaplarınızdaki şaşkın bakkal uyanıklığını. (M. Kayalı)

Bakkal ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "bakkal" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

• Bakkal bir müşteri için dükkan açmaz: Küçük bir kazanç için büyük zahmetlere girilmeyeceğini ifade eder. İnsanlar emek ve zamanlarını boşa harcamamak için yaptıkları işin getirisine dikkat ederler.
• Bakkal fındığıyla/dükkanıyla yâr sevilmez: Küçük ve değersiz şeylerle büyük işler yapılamayacağını ifade eder. Sevgiyi, dostluğu veya herhangi bir önemli değeri kazanmak için ufak tefek hediyeler veya yüzeysel çabalar yeterli olmaz.
• Bakkal ölülerin borcunu dirilere yükletir (ödettirir): Borçlu kimse öldüğünde, onun borçlarını yakınları öder.
• Bakkal, tebeşirini okuyamaz: İşini savsaklayarak yapan kişiler, kendi yaptıklarını da takip etmeyi başaramazlar.
• Bakkala bırakma, satar: Başkasına emanet edilen şeyin her zaman güvende olmayabileceğini ifade eder. İnsanlar kendi menfaatlerini düşündükleri için emanete tam anlamıyla sahip çıkmayabilirler (?).
• Bakkalın peyniri tuzdan yenmez: Bir ürünün fazla katkı maddesi veya aşırılığı yüzünden asıl tadının kaybolacağını ve kullanılamaz hale geleceğini vurgular.
• Aklını mezarda/mezara verir şaşkın bakkal: İşlerini iyi planlamayan ve akıllıca hareket etmeyen kişilerin sonunda her şeylerini kaybedeceğini ifade eder. Düşüncesizce davrananlar, zarar ederek iflas edebilir ve ellerinde hiçbir şey kalmayabilir.
• Evvel (Baştan) hesap sonra kasap* (Bakkal kasap hep bir hesap):
  1. Alışverişe çıkan bir kimse para durumunu önceden gözden geçirmelidir
  2. Herhangi bir işe girişen kimse, kendi olanaklarını iyi hesaplamalı, iyi değerlendirmelidir.
• İflas etmiş bakkal eski defter karıştırır: Ticaretle uğraşan kimseler para sıkıntısı çektiği zaman ufak tefek alacakların peşinde koşarlar.
• Kedisi farelerle hoş geçinen bakkalın dükkanından hayır gelmez: Kötü işleri, kötü alışkanlıkları veya olumsuz durumları tolere eden veya hoş gören kişilerin işlerinin başarılı olmasının zor olduğunu ifade eder.
• Kurt yiyeceğini bakkal dükkânında aramaz: Kazancını hırsızlıkla, şiddet yoluyla elde eden kötü huylu kişiler, ihtiyaç duydukları şeyi parayla satın almazlar.
• Sermayesiz bakkal turp tohumu satar: Sermayesi olmadan ticaretle uğraşmaya kalkışan kişi ufak tefek, fazla kazancı olmayan işlerle zaman harcar.
• Sokağın tozu, bakkalın tuzu: Bazı şeylerin her zaman ve her koşulda var olacağını ifade eder. Sokaklar nasıl sürekli tozlanıyorsa, bakkallarda da tuz gibi temel ihtiyaç maddeleri her zaman bulunur (?).