|
| Bahşiş |
- Bir hizmeti yapana, o hizmetten hoşnut kalındığını göstermek amacıyla fazladan verilen para: İşlerinde gayret gösterenlere bahşiş verilmesi usuldendi. (E. Z. Karal)
- (eski.) Armağan, hediye, ihsan: Gelinin duvağını bahşiş verip besmele ile açar. (M. Özçelik)
Bahşiş ile ilgili atasözleri, birleşik fiil ve kelimeler
İçinde "bahşiş" sözcüğü geçen atasözleri, birleşik kelimeler ve açıklamaları:
- Bahşiş almak: Hesapta olmadan para almak: Hamama gelen paşalardan bolca bahşiş almak için dört dolanır ... esnaf ağzı ile pür divane yağlar çeker. Bolca bahşiş alırdı. (H. İ. Genç)
- Bahşiş kutusu (mendili, şapkası): İçine bahşiş toplanan kutu (mendil, şapka): Cebinden çıkardığı parayı kasanın üzerine bıraktı. – Üstünü bahşiş kutusuna atarsınız. dedi. (K. Hocalar)
- Bahşiş toplamak: Bir hizmet ya da gösteri yapıldıktan sonra, o hizmetten yararlanmış ya da o gösteriyi izlemiş olanlardan, bahşiş olarak para toplamak: Arabaların camlarını silip üç beş bahşiş topluyordu (Ü. Kıvanç). Söylediği şarkıların sonrasında, bardak dolaştırıp, bahşiş topluyordu. Yaşayabilmek için... (F. Önal)
- Bahşiş (beleş) atın dişine bakılmaz: (atasözü) Karşılıksız ya da armağan, yardım vb. olarak verilmiş bir şeyde eksik, kusur bulmaya kalkışılmaz.
- Ağa bahşişine karar olmaz: Varlıklı kişilerin verdiği hediyenin ya da yaptığı yardımın miktarı tahmin edilemez ve sorgulanmaz.
Soru/Yorum Gönder