Yılın 31 gün süren, Temmuzdan sonra Eylülden önce gelen sekizinci ayı. Ağustos ayı Türk tarihi açısından zaferler ayı olarak nitelendirilir. Bu ay içerisinde nice zaferler kazanılmıştır.
Ağustos ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "ağustos" kelimesi geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Ağustos böceği gibi cırlar, sonunda çatlar: Boş konuşup gösteriş yapan kişilerin sonunda başarısızlıkla karşılaşacağını ifade eder. Çalışmadan, emek vermeden yaşamak isteyenlerin sonu genellikle hüsran olur.
- Ağustosta beyni kaynayanın zemheride kazanı kaynar*: Yazın sıcak günlerinde tarlada çalışan rızkını temin eder ve kış geldiğinde sıkıntı çekmez. Zamanını iyi değerlendiren, geleceği için çalışan kimse ileride sıkıntı çekmez.
- Ağustosta gölge kovan, zemheride karnın ovar*: Zaman ve fırsat varken geleceğini düşünmeden keyfine bakan, güç günler gelince sıkıntı çeker.
- Ağustosta suya girse balta kesmez buz olur*: Şanssızlığı ve tutulan her işin ters gitmesini vurgulamak için kullanılır.
- Ağustosta yatanı zemheride büvelek tutar*: Koşullar uygunken çalışıp kazanmayan kişi, elverişsiz koşullarda sıkıntıya düşer.
- Ağustostan sonra ekilen darıdan, bal vermeyen arıdan, sabah erkeğinden sonra kalkan karıdan hayır gelmez: Zamanında yapılmayan işlerin ve görevlerini yerine getirmeyen kimselerin faydasız olduğunu ifade eder. Her şeyin bir vakti ve gerekliliği vardır; bu dikkate alınmazsa istenen sonuçlar elde edilemez.
- Ağustosun 15'inden sonra ere kaftan, ata çul: Yazın sonlarına doğru havaların soğumaya başlamasıyla insanlar ve hayvanlar için daha kalın giysilerin gerekli olduğunu ifade eder. Zamanında hazırlık yapmak, yaklaşan şartlara uyum sağlamak için önemlidir.
- Ağustosun yarısı yaz, yarısı kıştır*: Ağustos ortalarında yaz sıcaklarının bittiğini anlatır. Ağustosun yansından sonra soğuklar başlar.
- Zemheri yazdan, ağustos kıştan: Kış ne kadar soğuk ve sert geçerse, yaz da o kadar sıcak geçer (zemheri: Kara kış).
Soru/Yorum Gönder