Ağrı nedir ne demektir? Ağrı ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Baş ağrısı çeken bir adam
Baş ağrısı
  1. Vücudun herhangi bir yerinde duyulan zonklama şeklinde bir süre devam eden acı: Baş ağrısı, diş ağrısı vb.
  2. Yönünden, tarafından, -den doğru, -ya doğru, -nın boyunca: Üç güzel geliyor bağlardan ağrı, taramış zülfünü gerdana doğru.

Ağrı ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "ağrı" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Ağrısı tutmak:
    1. Gebe kadının doğum sancıları başlamak: Zevcemin ağrısı tuttu ebe çağırmaya gidiyordum. (A. A. Şentürk)
    2. Hasta bir organ ağrımaya başlamak: Bütün gece dişimin ağrısı tuttu. (A. H. Eken)
  • Ağrısız başına kaşbastı bağlamak: "Kendine gereksiz yere iş çıkarmak" anlamında kullanılan bir deyim: Durup dururken bu işi niye üstlendin? Ağrısız başına kaşbastı bağlamanın ne manası vardı? (N. Muallimoğlu)
  • Baş ağrısı olmak: Sıkıntı vermek: Bu iş yıllarca sürdü ve herkese baş ağrısı oldu.
  • Başı ağrımak: Yaptığı bir işten dolayı hesap sorularak üzüntüsü olmak: Bu sefer de yanlış vurmuştu taşı ve kendisinin başı ağrıyacaktı sonunda. (K. Korcan)
  • Başını ağrıtmak:
    1. Gereksiz sözlerle birini bunaltmak: O kadar çok konuşmuştu ki başımı ağrıtmıştı. (S. D. Ergenç)
    2. Üzüntü vermek, rahatsız edip uğraştırmak: Yaptığımız şakaların dozunu ayarlayamazsak, bu durum ileride başımızı ağrıtabilir. (Y. Ömeroğlu)
  • Başını ağrıtmamak (Başınızı ağrıtmayayım): Anlatılan bir sorunu sonuca bağlarken sözün uzadığını anlatmak için söylenir: Neyse daha fazla başını ağrıtmayayım. Sen nasıl olsa aklına; başkan olmayı koymuşsun. Benim konuşmalarım, sana nafile gelir. (T. Akansu)
  • Karın ağrısı: Çekilmez, sevilmeyen kimse ya da adı bilinmeyen şey: Ne karın ağrısı çocuk... Bilmiyorum, ne karın ağrısıysa artık...

Ağrı ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "ağrı" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Ağrılardan göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı*: Herkesin sorunları, dertleri vardır; ama kişi için en büyük dert kendi çektiğidir.
  • Ağrımayan başa yakı bağlanmaz: Gereksiz yere bir soruna müdahale edilmemesi gerektiğini ifade eder. Sorun yoksa çözüm aramak veya masraf yapmak boşuna zahmete girmek anlamına gelir.
  • Ağrısız baş mezarda gerek (olur)*: Sorunsuz, dertsiz, tasasız bir yaşam düşünülemez. Yaşamak, sorunlarla yüz yüze gelmektir.
  • Ağrısız baş yastık istemez: Hasta olmayan kişi yatağa düşmez.
  • Ağrıyan başa fiske yumruk gelir: Acı çeken insan en küçük bir derdi bile kaldıramaz.
  • Azıcık ağrıya aş bastırır: Küçük bir acı ya da sıkıntı karşısında kişi ya da toplumun fazla tepki vermesini, yani küçük bir soruna abartılı çözümler aramasını anlatır. Gerçekten büyük sorunlar geldiğinde ise bu tür küçük tepkiler yetersiz kalabilir.
  • Azıcık aşım, ağrısız (kaygısız) başım*: "Derdim olmasın da başka bir şey istemem" anlamında söylenen bir atasözü.
  • Baş ağrıyınca sivrisinek davul olur: Normalde önemsiz veya kolayca göz ardı edilebilecek bir şey, kişi zaten bir zorluk içindeyse çok daha büyük bir problem gibi algılanabilir.
  • Baş eğmekle baş ağrımaz: Direnmekle, karşı gelmekle zararı görülebilecek kimselere karşı biraz itaatkar davranmak yararlı olur.
  • Başın ağrıdı kes kurtul, dişin ağrıdı çek kurtul: Bir sıkıntıyı atlatmak için bir şeyler feda etmek gerekiyorsa, ya o fedakârlığı yapmalı ya da o sıkıntıya katlanmalıdır.
  • Cahillik baş ağrısından zordur: Bilgisizlikten kaynaklanan zorlukların fiziksel acılardan daha zorlayıcı olabileceğini ifade eder. Cahillik, insanın hem kendisine hem de çevresine zarar verebilir, bu yüzden bilgi sahibi olmanın önemi vurgulanır.
  • Çiğ (Ekşi) yemedim ki karnım ağrısın* (Ne çiğ yedim, ne karnım ağrır): Suç işlemediği veya yanlış bir şey yapmadığı için korkacak bir şeyi olmadığını ifade eder.
  • Çok lakırdı baş ağrıtır: Çok konuşmak, söyleyenin de, dinleyenin de canını sıkar.
  • Çürük diş ağrısı çekilmez, çektirilir: Dayanılmaz hale gelen sorunların çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade eder. Sorunları ertelemek yerine, radikal bir çözümle ortadan kaldırmak en iyisidir.
  • Değirmen bildiğini eyler, şakıldak baş ağrıtır: Kararlı ve inatçı kişi bir şeye karar vermişse başkalarının onu bu kararından vazgeçirmeye çalışmaları boşuna uğraştır.
  • Devenin (Keçinin) yemediği ot başını ağrıtır: Denemediğimiz bir iş hakkında çok bilgili olamayız, zaman zaman o konudaki eksikliğimiz sıkıntı yaratabilir.
  • Dil, ağrıyan dişe gider (Dişin ağrıdığı yere dil dokunur): İnsanlar genellikle kendilerini rahatsız eden konulara odaklandığını ifade eder. Kişi, sıkıntı veya rahatsızlık yaratan durumlarla ilgili konuşur ve çözüm arar.
  • Diş ne kadar güzel olsa ağrıyınca çıkarılır (çekilir):
    1. İnsan bazen bir dertten kurtulmak için bir takım şeyleri feda etmek zorunda kalır.
    2. Kişi güzel de olsa, belalı ve çevresine zararlıysa bulunduğu yerde istenmez ve uzaklaştırılır.
  • Dişi ağrıyan dilini kesmeli, gözü ağrıyan elini: Kişinin bir sıkıntıya düştüğünde bu sıkıntının genellikle önceden eliyle diliyle yaptıklarından kaynaklandığını ifade eder. Aynı sıkıntıyı yaşamamak için, geçmişteki hatalardan kaçınılması gerektiğini belirtir (?).
  • Dişin ağrıyorsa çek kurtul, komşun kötüyse göç kurtul: İnsan bir dertten kurtulmak için hemen gereğini yerine getirmelidir.
  • Ecel geldi cihane, baş ağrısı bahane*: Ölümün nedenleri bahanedir; asıl neden kişinin yaşama süresinin sona ermiş olmasıdır.
  • Fazla aş ya karın ağrıtır ya baş: Aşırı yemenin sağlık sorunlarına yol açabileceğini anlatır. Aşırı tüketim, sadece kişinin kendisine değil, çevresindekilere de olumsuz etkiler yapabilir.
  • Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş*: İsteksiz yenen yemek nasıl insana dokunursa, gönülsüz yapılan iş de kötü sonuç verir.
  • İç güveysi iç ağrısı: Evdekiler, iç güveysini ağırlamaktan, gücendirmemeye çalışmaktan, ona konuk gibi davrandıklarından kendileri rahatsız duruma düşerler.
  • Keçinin sevmediği/yemediği ot başını ağrıtır: Hoşlanmadığımız işleri yapmaktan kaçınırız, yahut yaparken zorlanırız. İnsanlar sevdikleri işlerde daha başarılı olurlar.
  • Kedi yemediği otu yerse başı ağrır: İnsan daha önce denemediği, bilmediği bir işi yaparsa sonunda sıkıntı çekebilir.
  • Mide almadık aş, ya karın ağrıtır ya baş*: İsteksiz yenen yemek nasıl insana dokunursa, gönülsüz yapılan iş de kötü sonuç verir.
  • Neren ağrırsa canın orda: Bir kişinin acı çeken yerinin, o anki en büyük sorunu ya da sıkıntısı olduğunu anlatır.
  • Yemin etsem başım ağrımaz*: Gerçek olduğuna korkmadan yemin ederim.
  • Yerinde tekdir baş ağrıtmaz: İnsan çocuğuna veya yetiştirdiği kimseye gerekli disiplini ve eğitimi zamanında aşılarsa ilerde pişmanlık duymaz.
  • Yılanın başı ağrıyınca yolun ortasına çıkar: Dertsiz yaşamaktan hoşlanmayan kişi mutlaka tehlikeli bir iş bulur.