- Güç, etki ya da beceriklilik bakımından hayret uyandırıcı olan, alışılmışın üzerinde: Yaman bir asker.
- (Eskiden) Kötü: Ölümle sarmaş dolaş yaman bir dönemdi o dönem.
- Alışılmadık, olağanın dışında: "Köhne çatısı yaman bir gürültü ile birdenbire sarsıldı." (İlgili cümle kaynağı: E. E. Talu)
Yaman ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "yaman" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Yaman komşu, yaman avrat, yaman at; birinden göç, birini boşa, birini sat*: Komşun kötüyse başka yere göç, eşin geçimsizse ayrıl, atın azgınsa sat, kurtul.
- Dağ başında duman, insan başında yaman eksik olmaz: Zorlukların ve sıkıntıların hayatın doğal bir parçası olduğunu vurgular. İnsan hayatı boyunca mutlaka bazı sorunlarla karşılaşır, tıpkı dağların başında sürekli duman olması gibi.
- El mi yaman bey mi yaman? El yaman!*: Baştaki ne kadar güçlü görünürse görünsün, asıl güç halktadır.
- El yahşi biz yaman, el buğday biz saman: "Yabancılar bizden değerli görülüyor, el üstünde tutuluyor" anlamında söylenen bir atasözü.
- Kurdun adı yaman çıkmış, tilki (tilkicik var) vardır baş keser*: Öyle sinsi ve kurnaz kimseler vardır ki, adı zalime çıkmış nicelerine taş çıkartırlar.
Soru/Yorum Gönder