Yalnız, yalnızlık |
- Yanında başkaları bulunmayan: Döndüğüm zaman Nesibe gitmişti. Koca evde yalnızdım, evin de yabancısı! (Karay)
- Yanında başkaları olmayarak: Yalnız seyahat eden kadınlar, katlanan iskemlelere uzanmışlar, uzaktan, uçuşan bulutlara, süzülen aya bakıyorlardı. (İlgili cümle kaynağı: Müftüoğlu)
- Belirtilenden başkası olmadan, sadece, salt: Başka işi gücü yok, yalnız top oynar.
- Ama, şu kadar ki: Yalnız, Şakir'in ne mal olduğunu öğrenirse herhalde adını bile anmaz, değil mi? (Ali)
- Yalnız başına: Kendi kendine, bir kendisi, tek başına: Burada yalnız başına ne yapıyorsun?
- Yalnız kalmak:
- Yanında kimse olmamak, tek başına bulunmak: Hür ve zengin! Ama yalnız kalmıştı. Hür ve zengindi artık; ama o nispette de yalnızdı. (A. Saraç)
- Biriyle baş başa kalmak: Karı-koca yalnız kalmışlardı.
Yalnız ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde veya anlamında "yalnız ve yalnızlık" sözcükleri geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Yalnız elin avazı (şamatası) çıkmaz (olmaz): Tek başına yapılan işlerin etkili olamayacağını ve başarıya ulaşmak için birlikte hareket etmenin gerektiğini ifade eder. Bir kişinin çabasıyla büyük işler yapılamaz, destek ve dayanışma önemlidir.
- Yalnız kalanı kurt yer*: (atasözünün anlamı) Tek başına kalan, toplumdan kopup ayrılan, kendini tehlikeden koruyamaz.
- Yalnız kalma, yalnız yat: Bir yandan insanın sosyal ilişkiler kurmasının önemini vurgularken, diğer yandan da kişisel alan ve mahremiyetin korunması gerektiğini anlatır. Yani, sosyal hayatta aktif ol ama kişisel sınırlarını da koru mesajını verir.
- Yalnız kaz ötmez: Yalnız kalan kişi, zamanla yaşama umudunu yitirir, hayata küser.
- Yalnız kuş yuva yapmaz: Bir kuşun yalnız başına yuva yapamayacağını, çiftleşme ve bir eşin gerekliliğini vurgular. Bazı şeylerin tamamlanması veya başarıya ulaşması için gerekli olan eşliliği ve işbirliğini ifade eder.
- Yalnız öküz, çifte (boyunduruğa) koşulmaz*: Ancak iki kişinin yapacağı iş tek kişiye yaptırılmaz.
- Yalnız taş, duvar olmaz*: İnsan başkalarının yardımı olmadan tek başına önemli ve büyük bir iş başaramaz.
- Yalnız uçan kuşa zeval olmaz: Kimsesiz, zavallı birine eziyet etmek, ona ağır işler yaptırmak doğru bir davranış değildir.
- Yalnız yapılan iş, yağmursuz gök gürültüsü: İş birliği ve dayanışmanın önemini vurgulayarak, birlikte yapılan çalışmaların daha sağlam ve kalıcı sonuçlar doğuracağını belirtir.
- Yalnız yiyen sofrasını kendi kaldırır: Kişi, kendi çıkan için yaptığı bir işten doğacak bütün sonuçlardan yine kendisi sorumludur.
- Yalnızın arkadaşı şeytan olur: Bir insana kimse yakınlık göstermez, yalnız bırakılırsa o insan şeytana alet olup kötü işlerle uğraşabilir.
- Yalnızlık Allah'a mahsus (yaraşır)*: İnsan toplumsal bir varlıktır, tek başına yaşayamaz.
- Bekarlık sultanlıktır: Sorumluluktan kaçan, özgür ve yalnız yaşamayı seven kimseler bekarlığı tercih ederler.
- Deli kendi kendine güler: Herkesin paylaşmadığı veya anlamadığı komik bir duruma yalnız başına gülenler için söylenir.
- Deli kısmı kendi söyler, kendi işitir: Dengesiz veya mantıksız kişiler, söylediklerine başkalarının ilgisini çekemeden, yalnızca kendileri konuşur ve kendileri duyarlar. Bu atasözü, toplumda karşılık bulamayan ve yalnızca kendi kendine konuşan insanları tanımlamak için kullanılır.
- Ekmeğini kendi yiyen sofrasını kendi kaldırır: Kimseden yardım görmeden, yalnız çalışan kimseler, yaptıkları işin tüm sorumluluklarını da üstlenmiş olurlar.
- Kadıya yalnız giren sakalın sığayıp çıkar*: Tanıksız ve elinde hiçbir kanıt olmadan, kendisine haksızlık yapıldığını iddia eden kişi haklı olduğunu ispatlayamaz.
- Kardeşi olmayan garip olur: Ne kadar çok arkadaşları olsa da kardeşi olmayan çocukların bir eksiklik ve yalnızlık hissi yaşadıklarını ifade eder. Kardeşliğin, arkadaşlıkla doldurulamayacak özel bir bağ ve destek kaynağı olduğunu vurgular.
- Kendi çalar, kendi oynar: Kişinin kendi başına bir şeyler yapıp, başkalarından destek veya ilgi görmeden eğlenmesini ifade eder. Bu, başkalarına ihtiyaç duymadan, kendi kendine yetebilmeyi veya bir konuda yalnız kalmayı anlatır.
- Kimsesiz dağlar oturmuş ağlar: Yalnızlık, tüm canlılar için zorlu bir durumdur ve en güçlülerin bile bu durum karşısında duygusal bir boşluk hissedebileceğini anlatır.
- Sarımsak içli dişli, soğan yalnız başlı*: Birbirleriyle iyi anlaşabilen kimseler birbirine her derdini anlatır ve yardımlaşırlar ama, bazı insanlar kimseyle dostluk kuramaz, sorunlarını da tek başına halletmek zorunda kalırlar.
- Yârsız kalır cihanda ayıpsız yar isteyen: Her insanın bir hatası olabilir. Kusursuz arkadaş isteyenler toplumda yalnız kalırlar.
Soru/Yorum Formu