![]() |
Sağır |
- İşitme duyusundan yoksun, işitmeyen, kulağı duymayan (kimse).
- İçi dolu olduğu için rezonans vermeyen, yankı vermeyen.
- Ses geçirmeyen.
- Rezonanssız (ses).
- Kalınlığı dolayısıyla yemeği geç pişiren ya da suyu geç kaynatan, ısıyı az veren veya geç ısınan.
Sağır ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "sağır" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Mısır'daki sağır sultan bile duydu: Duymayan kalmadı, herkes duydu: "Bu günlerde köşkün kızının birilerine verileceğini Mısır'daki sağır sultan bile duydu. Sen duymadın mı?" diye sordu bana. (M. Çuhacı)
Sağır ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "sağır" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Sağır için iki kere kamet olmaz*:
- Herkesin işitip öğrendiği şey, dikkatsiz kimse için bir daha söylenmez.
- Özel durumu olanlar için kural ve yasalar değiştirilemez.
- Sağır ile söyleşmek güçtür: Anlamaya ve dinlemeye yanaşmayan kişilerle iletişim kurmanın zorluğunu ifade eder. Anlatılanları duymayan veya anlamak istemeyen birine bir şeyi anlatmak neredeyse imkânsızdır.
- Sağır duymaz uydurur (Sağır duymazsa da yakıştırır)*: Dikkatsiz kişiler bilgisizliklerini örtbas etmek için yalan yanlış birtakım şeyler uydururlar.
- Sağırın kulağı duymaz, ahmağın her yanı: Sağır insan duymasa da neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilir. Ama aptal ve akılsız kişi doğruyu yanlışı ayırmakta çok zorluk çeker.
- Sağırlar birbirini ağırlar (İki sağır birbirini ağırlar): Birbirinin halinden anlamayan veya birbirine uyum sağlayamayan kişilerin iletişim kurmaya çalışmasının anlamsızlığını ifade eder. Anlamadıkları hâlde nezaketen karşılıklı iyi niyet gösterisinde bulunurlar ancak gerçek bir diyalog kurulamaz.
- Arif anlar, sağır dinler: Bilge veya anlayışlı kişilerin durumu derinlemesine kavrayıp anlamlandırdığını, fakat duyarlı ve bilgili olmayan kişilerin sadece dışarıdan gözlemlediklerini ama anlamadıklarını ifade eder. Bu atasözü, bir kişinin gerçek anlayış seviyesinin bilgi ve deneyimle ölçüldüğünü vurgular.
- Aşığın gözü kördür, kulağı sağır: Kendisini aşka kaptıran kimse, sevgilisinin kusurlarını görmediği gibi çevresinde olup bitenlerle de ilgilenmez.
- Baş ağır gerek, kulak sağır*: Kişi ağırbaşlı olmalı, dedikoduları dinlememeli ya da işitmemiş gibi davranmalıdır.
- Bir kulağını insan sağır etmeli: İnsan bazı şeyleri duymazlıktan gelirse doğabilecek çoğu kötü sonuçlara engel olmuş olur.
- Kör görmez sezer, sağır işitmez uydurur (Kör görmezse de benzetir, sağır duymazsa da yakıştırır): İnsanların sahip olmadıkları duyular yerine, hayal gücü veya sezgiyle durumu anlamaya çalıştıklarını ifade eder. Görmeyen kişi hisleriyle durumu kavrar, duymayan kişi ise eksik bilgileri kendi kafasından tamamlar.
- Körler sağırlar, birbirini ağırlar:
- Bir konuda bilgi veya yetkinliği olmayan kişilerin birbirlerini övüp desteklemesini anlatır. Bu durum genellikle gerçek bir değer veya başarıdan ziyade, karşılıklı çıkar ilişkisine dayanır.
- Aynı karakterdeki kimseler birbirlerine karşı çok anlayışlı olurlar.
- Kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli*: Yanlarında insan çalıştıran kimseler, çalıştırdıklarının her yaptığını görmemeli, her söylediğini duymamalıdırlar.
- Rahat isteyen sağır, kör, dilsiz olmalıdır: Huzurlu bir yaşam için çevredeki olumsuzluklara karşı duyarsız olmanın gerektiğini ifade eder. Başkalarının kusurlarını görmemek, dedikoduları duymamak ve gereksiz tartışmalara girmemek insanı daha mutlu kılar.
- Yanşağın belini sağır büker: Çok konuşan, geveze kişiye karşılık verilmez, ilgi gösterilmezse daha az konuşur (yanşak: Yersiz ve çok konuşan).
Sağır ile ilgili birleşik kelimeler
- Sağır cam: Bir yandan bakıldığında diğer yandaki nesnelerin görülemediği buzlu ya da çiçekli cam.
- Sağır duvar: Üzerinde kapı, pencere gibi boşluk bulunmayan duvar.
- Sağır oda: Dışarıya ses geçirmeyen penceresiz oda.
- Sağır pusula: Geminin yön değiştirmelerinden etkilenmeksizin sürekli olarak önceden saptanmış rotayı gösteren pusula.
- Sağır renk: Saydam olmayan siyahımtırak renk.
- Sağır yan: Binanın kapısız, penceresiz yanı.
Soru/Yorum Gönder