Allah'ü Teala'nın kullarına olan merhameti, acıması, bağışlaması ve esirgemesi: Allah'ın rahmeti imdadına yetişiverir. "Çünkü Allah affedici ve merhametlidir." (C. Durmuş)Rahmet - (mecazi) Yağmur: Rahmetinin önünde, müjdeci olarak rüzgarları gönderen Allah'tır (Araf Suresinden).
Rahmet ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "rahmet" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Rahmet dilemek: İyilik istemek: Adı güzel kendi güzel Muhammed, yedi kat gökleri dolaştı, arşın en yükseğine çıktı. Miracında Allah'tan ümmetine rahmet diledi. (Yunus Emre)
- Rahmet okumak: Allah (c.c.)'ın bağışlaması için dua etmek: Dudaklarından fısıltı haline rahmet okudu Mustafa Öğretmen'e ve odasında sürekli açık olan rahlesine oturdu. (M. R. Sadıkoğlu)
- Rahmet okumamak: İyiliğine çalışmamak: Düşman düşmana rahmet okumaz ya!
- Rahmet okutmak: Yeni gelen biri önceki kötü bir kimseden daha kötü çıktığından öncekinin daha iyi görülmesine ve aranır olmasına yol açmak: Yeni müdür eskisine rahmet okutur.
- Rahmet olsun canına: "Allah rahmet eylesin" anlamında ölüler anılırken kullanılan bir iyi dilek sözü: Hey saray sultanı hey! Rahmet olsun canına, nurdan olsun yattığın topracık... (R. E. Ünaydın)
- Rahmeten li'l-âlemin: (Hz. Muhammed hakkında) Âlemlere rahmet olarak gönderilen: Resulullah (s.a.v.) Efendimiz Rahmeten lil-alemin değil midir? Burası da alemden bir kıta değil midir? (C. Barlas)
- Rahmet-i rahmana kavuşmak: Hakk'ın rahmetine kavuşmak, ölmek: İrfan'dan bahsetmiyorsun. Demek ki oda rahmet-i rahmana kavuştu. (H. K. Keskinbora)
- Rahmetle anmak (yâd etmek): Ölen bir kimsenin arkasından iyilikle bahsetmek: Babasını rahmetle andı ve ondan razı olduğunu söyledi. (Mevlana Abdurrahman Cami)
- Rahmetli olmak: Vefat etmek, ölmek: Bir hocamız vardı. O da rahmetli olmuş. Allah gani gani rahmet etsin. (M. Genç)
- Rahmetlik olmak: Ölmek: Dedem de ecel şerbetini içmiş. Rahmetlik olmuş. (A. Sayar)
- Allah (gani gani) rahmet eylesin: Ölmüşler için söylenen bir dua: Ne muhteşem bir insandı, ne muhterem bir insandı. Allah gani gani rahmet eylesin. (O. Çetinoğlu)
- Babana (babasına) rahmet: "Allah senden razı olsun" gibi, hoşnutluk anlatan bir deyim. Bir söze ya da işe olumlu bir yolda karışan kimseye söylenir: Hay babana rahmet... Doğru söze kim ge der.
- (biri ötekinin) Babasına rahmet okumak: Biri, kötü bir kimseden daha kötü çıkmak. Kötü olan babasını dahi aratacak davranışlarda bulunmak, kötülükte babasını geçmek: Gelen gideni aratıyor. Beterin beteri var diye durup dururken söylememişler. Başkanın babası kefen soyardı, oğlu babasına rahmet okutuyor, ölülerimizi kazıklıyor. (K. Yedekçioğlu)
- Ceddine rahmet: Yaşa, çok yaşa, ne güzel yaptın, atalarına, babana rahmet: Uyy yedi ceddine rahmet evlât, dedi. Allah razı olsun senden... Yüzü gülüyordu artık. (B. Aksun)
- Hakk'ın rahmetine kavuşmak: Ölmek: Ruhunu teslim ederek Hakk'ın rahmetine kavuştu. (S. Aktaş)
- İki rahmetten biri: Çok acı çeken ağır hastalar için "ya iyileşsin ya da ölüp acılarından kurtulsun" anlamında kullanılan iyi dilek sözü: Artık Allah'tan iki rahmetten birini istiyorum. (İ. Aksoley)
Rahmet ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "rahmet" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Rahmet düzene, lanet bozana: Düzeni, barışı ve huzuru koruyanların Allahü Teala ve kullar tarafından her zaman hayırla anıldığını, ancak huzuru bozanların daima tepki göreceğini ifade eder. Toplumda barışı ve uyumu sağlamak herkesin yararınadır, bozgunculuk ise yalnızca zarar getirir.
- Allah bir karıncasından bile geçmez: Allah yarattığı hiçbir varlıktan rahmetini esirgemez.
- Ana çeker zahmeti, baba alır rahmeti: Annelerin aile yaşamındaki katkıları pek hatırlanmaz, buna karşılık çocuklar kendilerine kalan mirası babalarının eseri kabul ederler.
- Düşman düşmana gazel (Yasin, rahmet) okumaz*: Düşmandan dostça davranış beklenemez, elinden gelen kötülüğü en sert biçimde yapacaktır.
- Gelen gidene rahmet okutur*: Beğenilmeyen, bir an önce işbaşından ayrılması beklenen kişinin yerine, onu aratacak daha anlayışsız biri gelirse, giden anılmaya ve aranılmaya başlanır.
- Görüp göreceği rahmet bu: Göreceği iyiliğin hepsi bu kadar, göreceği tek iyilik bu olacak, başkası yok: Verdiğim ev parasını har vurup harman savurmuş olduğunu söylediler. Ancak şunu bilmelidir ki, görüp göreceği rahmet budur onun. (H. F. Gözler)
- Ölü rahmet bulsun da nasıl olursa olsun: Vefat eden kişinin ardından yapılan duaların ve hayır işlerinin onun ruhu için önemli olduğunu ifade eder. Önemli olan bir işin nasıl yapıldığı değil amacına ulaşmasıdır.
- Tövbe ehl-i isyana rahmettir: Günah işleyen ve hataya düşen kimseler için tövbenin bir kurtuluş ve rahmet kapısı olduğunu ifade eder. İnsan ne kadar büyük hata yaparsa yapsın, samimi bir şekilde tövbe ettiğinde merhamet sahibi Allah tarafından affedilir.
- Yağmur rahmet, kar berekettir: Yağmurun yaşam kaynağı olduğu ve bitkilerin büyümesine yardımcı olduğu, karın ise toprağa su bırakıp bereket sağlaması anlamına gelir. Doğadaki her yağış, insanlara ve tarıma fayda sağlayarak, bereket ve rahmet getirir; bu nedenle her ikisi de kıymetlidir.
- Zahmetin noktası kalkınca rahmet olur:
- Zahmet ( زحمت ) ile rahmet ( رحمت ) arasında bir nokta farkı vardır; Allah dilerse zahmetteki noktayı kaldırıverir.
- Yararlı bir işin yorucu yanı bittikten sonra insan bir rahatlık hisseder ve emeğinin karşılığını alır.
- Zahmetsiz rahmet olmaz* (Zahmet olmadan rahmet olmaz): "Sıkıntı, güçlük çekmeden iyi ve güzel işler başarılamaz" anlamında kullanılan bir söz.
Soru/Yorum Gönder