Ömür nedir ne demektir? Ömür ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Sırasıyla büyüme, sevme, evlenme, yaşlanma ve ölümü anlatan ömür çizelgesi
Ömür
  1. Yaşama ya da var olma süresi, yaşam: İnsan ömrü kısadır.
  2. (mecazi) Çok hoşa giden: Ne ömür adam.
  3. (teknik) Çalışan bir parçanın güvenli olarak çalışıp işe yaramaz duruma gelinceye, yani yorulma olayının başlangıcına kadar olan ve çalışma saati olarak ölçülen süre.

Ömür ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "ömür" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Ömür adam:
    1. Pek hoşa giden, beğenilen kimse: Ömür adamdır şu Bölükbaşı! Boy pos yerinde, hoş sohbet, eh, tecrübe desen o da derya gibi maşallah... (U. Mumcu)
    2. Tuhaf, gülünç kimse: "Kahkahalarla gülüyoruz... Kaptan ömür adam. Hep böyle gülünç şeyler anlattı." (K. Bilbaşar)
  • Ömür boyu (boyunca): Sağ kalındığı, yaşandığı sürece: "Ömrüm boyunca seni unutmayacağım Onur! Ömür boyu seveceğim seni!" (O. Özdeş)
  • Ömür çürütmek:
    1. Uzun zaman boşuna vakit geçirmiş olmak: Beş yıl gavur içinde ömür çürüttüm. Yazık... (Ş. Bulut)
    2. Uzun süre emek vermiş olmak: Memleket işlerinde ömür çürütmüş, valilik, komutanlık, profesörlük gibi hizmetler görmüş yetişkin insanlar oraya namzet olacaklardır. (Ayın tarihi)
  • Ömür geçirmek: Yaşamak: Yüz üç sene gibi uzun bir ömür geçirdi. O kadar çok mala sahip olmasına rağmen sade bir hayat yaşadı. (M. Eriş)
  • Ömür törpüsü: Uzun ve üzücü iş: Düştüğü acımasız, rutubetli, ömür törpüsü taş zindanlara hürriyetin, yiğitliğin, ümidin alevlerini yakan Baba Oruç, insan azminin en son kertesini büyük bir sabırla ortaya koyarak direniyordu. (E. Subaşı)
  • Ömür sürmek:
    1. İyi ve rahat yaşamak: Arkasından "Hayatını yaşadı, iyi bir ömür sürdü" derlerdi. (T. Erer)
    2. Yaşamak, hayatı devam edip gitmek: "Rahmetli, şerefli uzun bir ömür sürdü." (M. Anter). 1920 yılına kadar 420 yıl ömür sürdü. Bu yönüyle Osmanlı Devleti'nden sonra en uzun ömürlü ikinci Türk devletiydi. (İ. Kemaloğlu)
  • Ömür tüketmek:
    1. Bir kimse veya bir işle güç bir hayat geçirmek: Sürgünlerde ömür tüketmiş ihtiyar bir âlim gibiydi. (H. Uman)
    2. Zamanı boş şeylerle geçirmek: Kahveye gider gün öldürür, ömür tüketir...
  • Ömürler olsun: Eli öpülenin, öpene "çok yaşa" anlamında söylediği söz.
  • Ömürsün:
    1. Beklenilmeyen iyi davranışlar karşısında kullanılan bir söz: (Kahkahalarla gülerek) Ömürsün doktor.. Sen tanıdığım adamların en mükemmelisin.. (İ. G. Arcan)
    2. "Neşeli, hoşsohbet, komik, eğlendirici birisin" anlamında kullanılan bir söz: Ömürsün Nasrettin Hoca!
  • Ömre bedel: Bir ömre değecek kadar (iyi, güzel değerli): Bazen bütün bir ömre bedel olan tek aşk gecesi... (S. Ayverdi)
  • Ömrü billah: Şimdiye değin veya hiçbir vakit: Bir daha ömrü billâh onun yüzünü görmedi. (N. Muallimoğlu)
  • Ömrü oldukça: Yaşadıkça, yaşadığı sürece: "Seni hiç unutmadım. Ömrüm oldukça da unutmayacağım," dedi. (Y. Bahadıroğlu)
  • Ömrü uzamak:
    1. Uzun süre yaşamak: Sadaka verenin ömrü uzun olur. (atasözü)
    2. Çok dayanmak: Kurutma ile gıdaların raf ömrü uzar.
  • Ömrü vefa etmemek: Bir amaca veya sonuca ulaşamadan ölmek: Kendisine hac farz olan kimsenin hemen o yıl haccetmesi ve bunu ihmal etmemesi gerekir. Çünkü ölüm var. Belki gelecek seneye insanın ömrü vefa etmez. (M. N. Bursalı)
  • Ömrümün varı: "Gözümün nuru, hayatta oluşumun tek nedeni, canım, hayatım" anlamlarında kullanılan bir sevgi sözü: Ey ömrümün varı, oğlum! Bütün işlerinde Allah'ın rızasını taleb et. (Mesnevi)
  • Ömrüne bereket: "Ömrün uzun olsun, var ol, sağ ol" anlamında kullanılan bir söz: "Hay ömrüne bereket evladım, eksik olma yavrum, eksik olma yavrum" derdi. (N. Meriç)
  • Ömrüne ömür katmak: Sevinmesine, mutlu olmasına sebep olmak: Senin sevda şerbetinden kim tattıysa ömrüne ömür katıldı-gitti... (Rubailer)
  • Ömründe: Hiçbir zaman: Bir kere ömründe gittin mi?
  • Allah ömürler versin: Saygı gösterilen bir kimseye selam ya da teşekkür olarak söylenir: Allah ömürler versin efendim.. Bendenize karşı gösterdiğiniz sühulet ve ibzal buyurduğunuz lûtfu inayetten dolayı zâtı âlinize minnettarım. (A. T. Simer)
  • Sizlere ömür: Bir kimsenin öldüğünü bildirmek için kullanılan bir söz: Akrabalarımdan size analık edecek bir kadın vardı, fakat ... sizlere ömür ... diye ağlamaya başladı. (A. N. Asya)
  • Üç günlük ömür: Ömrün kısalığını anlatan söz: Allah'a kul olduk kâlû belâda, / Bu yolda verilmiş ikrarımız var, / Üç günlük ömür için kahpe dünyada / Kula kul olmamak kararımız var. (M. Akif Ersoy)

Ömür ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "ömür" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Alıcı kuşun ömrü az olur*: Yaşamını başkalarına saldırarak, onları öldürerek sürdürenlerin sonu kaçınılmaz olarak aynıdır, onların ömrü de kurbanlarının ki gibi kısa sürer (alıcı: yırtıcı).
  • Az yaşa, azad yaşa: Uzun bir ömür sürmek yerine özgür ve bağımsız bir hayat yaşamanın daha değerli olduğunu ifade eder. Özgürlük, uzun ama kısıtlanmış bir hayattan daha kıymetli görülür.
  • Azan kuşun ömrü az olur: Gururuna kapılıp olmadık işler yapanlar kendilerine zarar verirler.
  • Çok yaşayan çok görür: Uzun ömür süren kişinin hayatın birçok farklı yönüne tanıklık edeceğini ve birçok tecrübeler edineceğini ifade eder. Zaman geçtikçe insan daha fazla şey öğrenir ve hayatın değişimlerine şahit olur.
  • Dokuz günlük ömre on günlük nafaka lazım: Kişi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışıp para kazanmak zorundadır.
  • Düşmanın ömrü akçe gibi olsun: Düşmanın ömrünün kısa ve geçici olmasını dile getirir. Tıpkı akçenin harcanıp bitmesi gibi, düşmanın da bir an önce etkisiz hale gelmesi temennisini ifade eder.
  • Erkeklerin ömrü kız deye deye, kadınların ömrü tuz deye deye geçer: Erkeklerin hayatlarında sıkça kadınları ve kadınlarla ilgili meseleleri düşündüklerini, kadınların ise daha çok dünyalığı düşündüklerini ya da ev işleri ve sorumluluklarla ömürlerini geçirdiklerini ifade eder.
  • Gam ile kasavet ömür törpüsüdür: Sürekli üzüntü ve sıkıntı içinde yaşamanın insanı hem fiziksel hem de ruhsal olarak yıpratacağını ifade eder. Kaygı ve keder, insanın ömrünü tüketen en büyük etkenlerdendir.
  • Geçen ömür geri gelmez: İnsanın kaybettiği zamanı asla geri getiremeyeceğini ifade eder. Yaşanan anların kıymetini bilmek ve boşa harcamamak gerekir.
  • Geçmiş günler, ömürden sayılmaz: İnsan, geçmişte kaybettiği zamanların peşinden koşmak yerine, elindeki anı ve geleceği değerlendirerek hayatını sürdürmelidir.
  • Gençlikten ihtiyarlığa ömür saklamalı: Gençliğin kıymetini bilip geleceğe yönelik hazırlık yapmanın önemini vurgular.
  • Giden gün ömürdendir: Her geçen günün insan ömründen bir parça eksilttiğini ve giderek ölüme yaklaştırdığını ifade eder.
  • Gurbette geçen ömür ömür değildir: İstemedikleri yerde yaşamak zorunda kalanlar genellikle mutsuz olurlar.
  • Gün geçer ömür tükenir: Zamanın hızla akıp gittiğini ve insan ömrünün her geçen gün azaldığını ifade eder. Hayatı değerlendirerek ve zamanın kıymetini bilerek yaşamak gerektiğini hatırlatır.
  • Gün geçer ömür tükenir, deli sevinir ki bayram geliyor: Bazı kimseler ilerde kavuşacakları mutlu günlerin çabucak gelmesini isterler. Oysa bilmezler ki her geçen gün ömürlerinden gidiyor.
  • Ha boşu boşuna geçmiş ömür, ha yanmadan yanıp kül olmuş kömür: Önemli olan uzun yaşamak değil yaşanılan hayatı en güzel biçimde değerlendirmektir.
  • Her açılan solar, solan bir kez daha açılmaz: Her şeyin bir ömrü vardır, ömrünü tamamlayan yok olur.
  • İnce kanada (kelebeğe) Allah süsü çok, ömrü az vermiştir: Güzel ve narin şeylerin genellikle kısa ömürlü olduğunu ifade eder. Gösterişli ama hassas varlıklar, doğaları gereği uzun süre hayatta kalamaz.
  • İş düzelir ömür azalır, sac düzelir hamur azalır (Ateş düzene girdi hamur bitti, işler düzene girdi ömür bitti): Tam işler düzene girdiğinde veya her şey yoluna girdiğinde, zamanın ya da fırsatların tükenmiş olabileceğini ifade eder. Zamanın ve fırsatların kıymetini bilmek gerektiğini, düzeni sağlamak için çok geç kalınmaması gerektiğini ve hayatı ertelemeden yaşamanın önemini vurgular.
  • Kadın yüzünden gülen, ömründe bir kere güler: Kadınların erkeklere devamlı olarak istediklerini yaptırmak için baskı kurmalarını anlatır.
  • Kara günün ömrü az olur: Zor ve kötü günlerin kalıcı olmadığını, zamanla yerini daha iyi günlere bırakacağını ifade eder. Kötü zamanların geçici olduğuna ve sabredilmesi gerektiğine vurgu yapar.
  • Katilin ömrü az olur: Başkalarının yaşamına kasteden kimseler uzun ömürlü olmaz.
  • Kızını düşürmeyen yerine, ömrünü geçirir yerine yerine: Kızını iyi bir aileye gelin vermeyen ebeveynler ömür boyu bunun pişmanlığını yaşar.
  • Leyleğin ömrü (günü) laklakla geçer*: Boş ve anlamsız konuşmalarla vakit geçiren kişileri eleştirir. Hayatını faydasız işlerle ve gereksiz konuşmalarla harcayan insanların zamanını boşa harcadığını ifade eder.
  • Lokman hekim "Uzun ömür isteyen başı serin, kalbi ferah, ayağı sıcak tutmalı" demiş: Üzüntüden sıkıntıdan uzak duran, soğuk ve sıcak havalardan vücudunu iyi koruyan kimseler kolay kolay hastalanmaz ve uzun ömürlü olurlar.
  • Sac kıvamını bulur hamur tükenir, yaş kıvamını bulur ömür tükenir: Genellikle bir şeyin tam kıvamına geldiği anda, o şeyin sonuna yaklaşıldığını ifade eder. Hayatın son dönemlerinde insanların deneyim ve olgunluğa eriştiğini, ancak bu olgunluğa ulaşana kadar ömrün büyük kısmının geçtiğini ifade eder. Bu, insanın yaşam sürecinde elde ettiği bilgelik ve tecrübelerin, ömrün sonlarına denk geldiğini anlatır.
  • Sadaka verenin ömrü uzun olur: Cömertliğin ve yardımlaşmanın insanın hayatını bereketlendireceğini ifade eder. İyilik yapmak, sadece başkalarına değil, kişinin kendi yaşamına da huzur ve sağlık getirir.
  • Uykusuz geçen geceler ömrü kısaltır: Yeterince uyumamanın kişinin sağlığını olumsuz etkileyebileceğini ve yaşam süresini kısaltabileceğini ifade eder. Uykusuzluk, vücudun direncini zayıflatır ve hastalıklara davetiye çıkarır.
  • Ümmeti Muhammed altmış ile yetmiş arası gider: Doğruluktan dürüstlükten ayrılmayan kimseler daha uzun ömürlü olurlar.
  • Yemeği uzun sürenin ömrü kısa olur: Çok yemek yiyen doymak bilmeyen kimseler çok yaşamazlar.
  • Yırtıcı kuşun ömrü (ötmesi) az olur*: Başkalarına saldırmayı alışkanlık edinen kimsenin düşmanı çok olur ve bu düşmanlardan biri onun canına kıyar.
  • Zalimin ömrü az olur: Sürekli başkalarına kötülük eden, suçsuz insanların hakkını yiyen kimselerin düşmanı çok olur bu yüzden fazla uzun ömürlü olmazlar.

Ayrıca bakınız: