- İsim, ad: Ben şimdi onun namına sizden hesap sormaya ve icabında cezanızı vermeye geldim buraya... (İlgili cümle kaynağı: K. Kanok)
- Ün, şan, şöhret: Namı diyardan diyara yayılmıştı. (derleme cümle)
- Nama: Adına, kendine, kendisine: Nama yazılı senet.
- Nama muharrer: Üstünde adı yazılı bulunana ödenmesi gereken (senet), ada yazılı.
- Namı müstear: Takma ad.
Nam ile ilgili deyimler
İçinde "nam" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Nam vermek (salmak): (deyiminin anlamı) Ünlü biri durumuna gelmek, pek ünlü olmak, ünü duyulmak.
- Namı nişanı kalmamak: Yok olup unutulmak.
- Namını yaşatmak: Ününü sürdürmek.
Soru/Yorum Formu