"Ya öyle ya böyle" anlamında atasözleri ve deyimler

Güncellenme: Soru/Yorum: 0

"Ya öyle ya böyle" anlamında deyimler


Ya öyle ya böyle anlamında içinde "ya ... ya ..." bağlacı geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Ya alırım, ya ölürüm (Ya söz benim olsun, ya Allah canımı alsın): İstenen bir şeyin mutlaka elde edilmesi gerektiğini aksi takdirde yaşamanın anlamsız olduğunu anlatır. Genç Padişah, "Ya alırım, ya ölürüm!" diyerek risk almasaydı, fetih en az elli yıl daha bekleyecekti (Y. Bahadıroğlu). Bir kere bakmış, içine düşmüştü. "Ya alırım ya ölürüm," diye sevda çeker olmuştu. (M. Çiftçi)
  • Ya başlama, ya boşlama (bitir): Girişilen bir işin yarıda bırakılmaması gerektiğini anlatan söz: Ya başlama, ya bitir. Başladığın işi bitir, o iş bitince yenisine giriş. (E. K. Eyübloğlu)
  • Ya dağ eteğinde, ya bey eteğinde: İnsan ya varlık içinde ya da yokluk içinde olsun bir şekilde yaşar (?).
  • Ya değnek (dayak) yememiş ya sayı bilmiyor: Tahmininde yanılan ölçüsüz kimseler hakkında söylenir: "Reis Bey, kaç dükkan yapacaktınız?" dedim. 1250 demez mi? Şaşırdım kaldım, ya dayak yememiş, ya da sayı saymasını bilmiyor.
  • Ya elinden, ya dilinden:
    1. (Cahil veya çocuk ile sohbet etme) Ya elinden ya da dilinden istemeyerek de olsa bir zarar görürsün (?): Cahilü nadan ile alemde etme sohbeti / Ya elinden, ya dilinden bir zarar eksik değil
    2. İnsanın başına iyi kötü ne gelirse ya elinin yaptığındandır ya da dilinin söylediğindendir (?).
  • Ya hancı, ya külhancı: İkisinden birisi (?).
  • Ya hep ya hiç: Aza razı olmayıp, tamamını kaybetme pahasına bir şeyin tamamını isteme durumunu anlatır: Tıpkı Hitler gibi konuştuğunun farkına vardı. Ya hep, ya hiç! Ya dünya imparatorluğu, yahut da siyah ölüm. (A. H. Tanpınar)
  • Ya herrü ya merrü: (deyiminin anlamı) Zorlu, tehlikeli bir durum karşısında "ne olursa olsun" gibi bir ihtimali göze alarak, ne olursa olsun diye düşünüp karar vererek: Ben bu yolda neyim var neyim yok, harcayacağım arkadaş. Kararım katî. Ya herrü, ya merrü. Ya battık, ya çıktık... (T. Apaydın). Köprüleri atıp, gemileri yakan... "Ya herrü ya merrü" diye cenge çıkan... (A. S. Özbaşar)
  • Ya huyundan ya suyundan: İster şöyle ister böyle, çevresinden, ilişkisi olduğu kişilerden etkilendiği bir gerçek: Eskiler boşuna dememiş: "Üzüm üzüme baka baka kararır." "Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan..." diye. Gerçekten de kiminle takılırsan onun gibi olursun (F. Furkan). Sakıp Bey'in yanında bulunan ya huyundan ya suyundan etkilenir. Sakıp Bey bir üniversitedir. İyi arkadaş, iyi bir dosttur...
  • Ya imam ol, ya imamı bul: Sıkıntımdan beni ya bizzat sen kurtar, ya da kurtarmanın çaresini bul: Bunun başka çıkar yolu yok: Ya imam ol, ya da imamı bul. Yoksa sonuç felaket. (K. Yedekçioğlu)
  • Ya istiklal ya ölüm: Ülke olarak ölümün buyruk altında yaşamaktan daha iyi olduğunu anlatır: Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!.. O halde, ya istiklal ya ölüm!.. (M. K. Atatürk)
  • Ya pek dur ya tek: → Ya tek dur döğülme, ya pek dur yenilme (Atasözü)
  • Ya oku, ya doku: Boşta durma, kendine bir iş bir gaye bul. Ya oku ilim adamı ol, ya doku meslek sahibi ol.
  • Ya sultan ölecek ya eşek geberecek: Uzak gelecek için verdiğim sözden korkmuyorum, o zamana kadar nasıl olsa şartlar değişir" anlamında söylenir: "Sen Padişahın eşeğine nasıl konuşma öğreteceksin! Kelleni uçurur yapamazsan!" "Bir şey olmaz" demiş Nasreddin. "On yıl sürem var, o sırada ya sultan ölecek ya da eşek geberecek."
  • Ya şehit, ya gazi: Kutsal sayılan değerler için canı pahasına savaşma arzusunu anlatır: Askerler ve halk bağırdı: Vatanımız, dinimiz uğruna ya şehit ya gazi olacağız!... (E. B. Şapolyo)
  • Ya yanağın alı, ya babanın malı: Bu dünya da rahat bir yaşam sürebilmek için ya zengin olmalısın ya da o zenginliği çekecek kadar güzel olmalısın (?): Zeynebin alı var alı neylesin / Al yanak üstüne şalı neylesin / Bu yosmalık varken malı neylesin / Zeynebim Zeynebim allı Zeynebim / Üç köyün içinde şanlı Zeynebim (E. K. Eyüboğlu)
  • Ya var ya yok: Aşağı yukarı, hemen hemen, yaklaşık olarak: Köyde 300, bilemedin 500 kişi ya var ya yok şimdi (B. U. Ecevit). On altı - on yedi yaşlarında ya var ya yok. Biraz tombulca, genç irisi dediklerinden. Hem saf hem fettan. Yaramaz bir çocuk ifadesiyle gülüyor. (M. Kara)
  • Ya ver ya alma: → Ya aldığını vermeli ya almamalı (Atasözü)


"Ya öyle ya böyle" anlamında atasözleri


Ya öyle ya böyle anlamına gelen atasözleri ve açıklamaları:

  • Ya aldığını vermeli ya almamalı: Ödünç veya borç olarak alınan şeyler/paralar zamanı geldiğinde geri verilmelidir/ödenmelidir.
  • Ya ata bıçak, ya düşmana kaçak
  • Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli: (atasözünün anlamı)
    1. İnsan, ya güçlüklerden yılmayıp üstlendiği işi sonuçlandırmalı ya da başını alıp gitmeli: "Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli" durumu doğmuştu benim için. İster istemez "deveyi gütmeye" karar verdim ve çeşitli evrelerden geçerek sınavı başardım (H. V. Velidedeoğlu).
    2. Ya buranın koşullarına uymalı ya da buradan ayrılmalı: Emme, sen bana diyeceksin ki, ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli! Deveyi güdeceğiz, tabii... Biz güdemezsek evlâtlarımız güdecek! Medeniyet kervanına katılmazsan yolda kalırsın. (Y. K. Karaosmanoğlu)
  • Ya dediğini yapmalı, ya kapısından gitmeli: İnsan bir yerden menfaat sağlıyorsa ister istemez oranın kurallarına uymalı ve isteklerini yerine getirmelidir.
  • Ya deve ya deveci (Ya deve ya deveci ya deve üstündeki hacı): "İlerisi için verdiğim sözden korkmuyorum, o zamana kadar nasıl olsa şartlar değişir" anlamında kullanılan bir söz: Fakat kurnaz adam, arkadaşının haklı sözlerine hiç aldırmamış. Pişkin pişkin: — Otuz yıla kadar kim öle, kim kala! Ya deve ölür ya deveci ya da ben, diye karşılık vermiş. (Y. Yılmaz)
  • Ya devlet başa ya kuzgun leşe:
    1. Sonunda büyük bir başarı elde etmek için ölüm tehlikesi bile göze alınır: "Anladım Hünkârım. 'Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!' diyeceğiz yani." "Aynen öyle Paşa. Ya fetih ya da bu kutlu yolda ölüm..." (Y. R. Efe)
    2. "Otoritenin bulunmadığı yerde anarşi hâkim olur" anlamında söz: Zira Osmanlı insanının formülü, "Ya devlet başa ya kuzgun leşe" idi. Devletsizliğin zıddı kaos ve ölümdü. (K. Şerbetçi)
  • Ya düdüğü çalmalı, ya mandırada kalmalı: → Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli.
  • Ya evlat bir, ya ocak kör (gerek):
    1. Bir kişinin yalnızca tek bir evladı olmasının, o evladın aileyi destekleyici bir rol üstlenmesi ve soyun devam etmesi açısından yeterli olduğunu ifade eder.
    2. İnsanın hayırsız evlatları olacağına ya hayırlı bir tek evladı olması ya da hiç çocuğu olmaması gerektiğini belirtir.
  • Ya Halep ya Şam derken Eğriboz çıktı: İki şeyden biri umulurken daha farklı bir şeyin bahse konu olmasını anlatır (?).
  • Ya herk eyle, ya terk eyle: Ya toprağı nadasa bırakır dinlendirirsin, ya da her sene ekerek toprağın verimin azalmasına neden olur bir daha ekemezsin. (Herk toprağı nadasa bırakmak demektir.)
  • Ya işten artar ya dişten: Para biriktirmeyi, birikim yapmayı anlatır.
  • Ya kemer dolusu, ya hendek dolusu
  • Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol: Dürüst kişi, kendini karşısındakilere olduğu gibi gösterir. Kişinin görünüşü, gerçek durumunun ve benliğinin aynası olmalıdır.
  • Ya taht ola, ya baht: Bu dünyada varlıklı yaşamak istiyorsan ya atadan miras kalacak ya da bahtın iyi olacak ki ummadığın yerlerden dünyalık gelecek.
  • Ya tek dur döğülme, ya pek dur yenilme: İnsan ya tek (uslu, sessiz) durmalı başına iş açmamalı ya da pek (sert, sağlam, korkusuz) olmalı başına iş açsa da yenilmemeli.
  • Ya yârdan geçmeli, ya serden: İnsanın bazen sevdiği iki şey arasında bir tercih yapması gerektiği durumları anlatır.
  • Ya yoldadır gelecek, ya karısı var ölecek: "O burayı pek terk etmezdi. Demek ki bir dert veya sıkıntıyla uğraşıyor" anlamında bir söz (?).
  • Ya zor (sabır), ya zâr, ya şehirden sefer: "Bir yerde sıkıntılı bir durum varsa ya sabredersin, ya ağlayıp inlersin ya da orayı terk edersin" anlamın bir söz.

Ayrıca bkz.: "Ne öyle ne böyle" anlamında atasözleri ve deyimler