Şaka nedir ne demektir? Şaka ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Dil çıkarıp kulak yaparak şaka yapan bir kız çocuğu
Şaka yapmak

Şaka, genellikle neşelendirmek, gülüşmeye yol açmak ve ortamı keyiflendirmek amacıyla yapılan söz veya davranışlardır. Karşıdaki kişiyi kırmadan, incitmeden şaşırtmak veya eğlendirmek hedeflenir. Latife sözcüğüyle eş anlamlı olan şaka, insan ilişkilerinde sıcaklık ve samimiyet oluşturabilir. Ancak şaka yapılırken dikkatli olunmalı, ölçüsü kaçırılarak kişinin duygularını incitecek durumlara neden olunmamalıdır. Doğru zamanda ve doğru şekilde yapılan şakalar, bireyler arasındaki bağı güçlendiren güzel bir davranıştır.

Şaka ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "şaka" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Şaka etmek: Bir kimseye eğlenmek amacıyla takılmak: – Ne o hanım, artık def çalıp şarkı söyleyemeyecek kadar yaşlandığına mı üzülüyorsun? diye şaka etti.
  • Şaka gibi gelmek: Bir şeyin olduğuna, olacağına bir türlü inanamamak: Bu yaşta baba olmak ona biraz da şaka gibi geliyordu. Zaten evlenmesi de böyle gelmişti. (İ. Ohri)
  • Şaka götürmemek: Hafifsenmeye, önem vermemeye, dikkatsizliğe gelmemek: Ölüm denizinin rüzgârları imandan başka yelken tanımaz, dalgaları da şaka götürmez (M. N. Bursalı). Bu iş şaka götürmez, üzerinde dikkatle duralım. (N. Muallimoğlu)
  • Şaka kaldırmak: Şakaya dayanıp katlanmak: O, can ve gönülden mukabele eder. Şaka kaldırır, yalnız damarına basmamak şartıyla... (M. Yesari)
  • Şaka kaldırmamak: Şaka götürmemek: Çok ciddi bir konudur ki şaka kaldırır yanı yoktur.
  • Şaka maka derken: Ağırlığını çok duymayarak, farkına varmayarak: Şaka maka derken kışı çıkardık.
  • Şaka söylemek: Bir şeyi, şaka yapmış olmak için söylemek: Darılma hemen! Şaka söyledim. Güzel yemek pişiriyorsun. (Ş. Sıtkı)
  • Şaka yapmak: Şaka özelliği taşıyan bir şey yapmak: Şaka yaptı, şaklabanlık yaptı, beni güldürdü. (K. Arslanoğlu)
  • Şakadan (Latifeden) anlamak: Yapılan şakayı şaka olarak kabul edecek, ciddiye alıp gücenmeyecek hoşgörü ve anlayışa sahip olmak: Şakayı sever, şakadan anlar, kendisine yapılan şakalara da tahammül gösterirdi. (Türk edebiyatı)
  • Şakası yok:
    1. Hatır gönül tanımaz: Kralın adamlarının hiç şakası yoktur. Durma, şu karşıdaki patika yoldan ormana geç! (N. A. Gökduman)
    2. Tehlikeli: Şakası yoktur çünkü denizin, / Bedeli ağır olur en ufak ihmalin (A. Sarısayın). "Kızgın boğaların şakası yoktur," dedi Avanoslu. (İ. Bertan)
  • Şakaya almak: Gerçek anlamda söylenenleri şaka saymak: Önce bunu şakaya aldı. Ömer'in tavrından ve sesinin tonundan işin ciddiyetini anlayınca, iki arkadaşı ile kavga yerine geldi. (T. Alangu)
  • Şakaya boğmak: Ciddi olarak başlayan bir konuşmayı ya da davranışı şakaya çevirmek: Afif Efendi, cimriliğini alayla örtmeğe çalıştı, işi şakaya boğdu. "Mademki sen kağıt verip altın almanın yolunu bulmuşsun, üzerine bir su iç, mideni bozmasın!" dedi. (Ö. Seyfettin)
  • Şakaya gelmek: Şakaya katlanır olmak: Öyle zannedildiği gibi şakaya gelecek bir adam olmadığını göstermek için bu, ne güzel bir fırsattı! (R. N. Güntekin)
  • Şakaya gelmemek:
    1. Şaka kaldırmamak: Bu iş şakaya gelir mi? Aşkla alay edilir mi? (F. Akın)
    2. Hafifsenmeye, savsaklanmaya önemsiz sayılmaya gelmemek: İşin şakaya gelir yanı yoktu. Varlık ve yokluk meselesiydi bu. Olmak veya ölmek hadisesiydi... (V. Karanfil)
  • Şakaya getirmek: Açıktan açığa söylemeyip ya da ciddi bir tavırla yapmayıp şaka kılığına sokmak: İşi şakaya getiriyordu ya, içi kan ağlıyordu oysa...
  • Şakaya sığınmak: Şakaya vurmak: Efendisinin ölümden söz etmesi, olacak iş değildi. Onun da içinde bir şeyler alabora oluyordu, ama afal afal bakmaktansa şakaya sığındı: "Keşke seferiniz İtalya'ya olsaydı! O zaman burnunuz kanamazdı..." (C. Ülkü)
  • Şakaya vurmak: Ciddi bir söz ya da davranışı şaka diye geçiştirmek: Göğsünün ağrıdığını söyledi. Şükran'ın çektiği şezlonga yığılıverdi. Onları telaşlandırmak istemiyordu. İşi şakaya vurdu: – Az kalsın dönüşü olmayan geziye çıkıyorduk... (T. Tankut)
  • Şakayken kaka olmak (Şakayı kakaya çevirmek): Şaka olarak başlayan bir durum, tatsızlığa, hatta kavgaya dönüşmek: Siz de sağda solda pek dillendirmeyin de soluğu Silivri'de almayın. Şakayken kaka olmasın... (A. Atalay). Patavatsızlığı bu masumane şakayı kakaya çeviriyordu. (E. E. Talu)
  • İşi şakaya vurmak (dökmek): Ciddi başlayan bir sözü veya davranışı şakaya çevirmek: "Önce tezgahtarlık yapıp işi öğreneceğim. Daha sonra da mutlaka işimin patronu olacağım." Arkadaşı işi şakaya vurdu: "İyi. Beni de yanına alırsın değil mi?" (N. Gazioğlu).
  • Latife etmek (yapmak): Şaka etmek, şaka yapmak: "Şimdi ben seni Van'a gönderiyorum; ama bu Van senin dediğin Van değil, Berlin civarındaki Van See'ye gönderiyorum," diyerek Servet Bey'e latife etti. (E. Kıvırcık)
  • Latife götürmek: Şaka kaldırmak: Hiç latife götürecek hâlim yokken kendimi tutamadım, kahkahaları atmaya başladım. (S. M. Alus)

Şaka ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "şaka" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Şakanın sonu kakadır (kavgadır / kötüdür)*: Tadında bırakılmayan şakanın sonunda üzücü durumlar olur.
  • Ayıyı korkut, seyrine bak; kurdu korkut, kefeni hazırla: Her insanın veya her durumun aynı tepkiyi vermeyeceğini ve ölçüsüz davranışların ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade eder. Ölçüsüz şakalar, istenmeyen ve tehlikeli durumlara yol açabilir.
  • Her şakanın altında bir gerçek yatar: Şaka olarak söylenen sözlerin çoğu zaman bir gerçeği ya da kişisel düşünceyi ifade ettiğini anlatır. İnsanlar, ciddi bir durumu hafifletmek veya dolaylı yoldan dile getirmek için şaka yapmayı tercih edebilir.
  • Kuraklık günde köpekle şaka yaparsan, çamurlu günde elbiseni berbat eder: Patavatsız ve düşüncesiz kişilerle yakın ilişki içinde olmanın riskli olduğunu; bu insanların vereceği karşılıkların veya şakalarının, olumsuz sonuçlara yol açabileceğini vurgular.
  • Lafın iyisi şaka ile söylenir: Etkili ve doğru mesajların genellikle espri veya şaka yoluyla daha iyi anlaşıldığını ifade eder.
  • Latife latif gerek*: Şakanın nazik, incitmeyen ve hoş bir şekilde yapılması gerektiğini ifade eder. İnsanlar arasındaki bağları güçlendiren şakalar, kırıcı olmadan yapılmalıdır (latife: şaka; latif: Zevk ve ruh okşayıcı ince bir güzelliğe sâhip olan, hoş, nazik, yumuşak).
  • Manasız latife, tuzsuz çorba gibidir: Yerinde yapılmayan şaka ve diğer her türlü davranış biçimi, ne kadar güzel olursa olsun rahatsız edici olabilir.
  • Mizaca göre şerbet vermeli: Kişi karşısındaki kimsenin anlayışına, huyuna göre davranmalıdır; bazı kişiler şaka götürmezler.
  • Yumurta ile şaka olmaz:
    1. Önemli ve ciddi işlerde şaka veya gevşekliğe yer olmadığını ifade eder. Ciddi ve dikkat gerektiren konularda ciddiyetle yaklaşılmalıdır.
    2. Hassas, duyarlı insanlarla alay edilmemeli, onları incitmekten kaçınılmalıdır.
  • Zorba ile şaka olmaz:
    1. Zalim veya kaba kişilere şaka yapmanın tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini ifade eder. Böyle kişiler şakayı yanlış anlayabilir ve durumu ciddi bir sorun haline getirebilir.
    2. Kötü karakterli ve itibarsız kişilerle samimiyet kurmanın faydadan çok zarar getireceğini anlatır.

Şaka ile ilgili birleşik kelimeler

  • Şaka maka:
    1. Önemsemeyerek: Şaka maka evleniyor muyuz şimdi biz? (Ş. Burcuoğlu)
    2. Farkında olmadan: Şaka maka kırkıma merdiven dayadım. (N. Elver)
  • Şaka yollu: Ciddi bir şeye şaka görünümü vererek: Konuyu geçiştirmek için, ona şaka yollu bir şeyler söylemek istiyordu ama öyle aptallaşmıştı ki şaka da yapamıyordu. (M. Çuhacı)
  • Şakacıktan: Şaka olsun diye, şakadan: Peygamberimiz (sav) şakacıktan bile olsa yalan söylemedi, kimseyi aldatmadı. Güvenilir insandı, dost - düşman herkes ona güvendi. (A. E. Kavaklı)
  • Eşek şakası: Ağır, incitici, korkutucu şaka: ... kahkahalar, çığlıklar atıyor ve ilkel sesler çıkarıyorlardı. Yaptıkları şaka eşek şakası değil, düpedüz ayı şakasıydı. (A. Nesin)
  • Kamera şakası: Kayıt altına alınarak izleyicileri eğlendirmek için habersiz kişilere yapılan şaka.
  • Nisan bir şakası: Nisan ayının birinci gününde yapılan aldatma veya şaka
  • Soğuk şaka: Hoş karşılanmayan, yersiz nükte veya sözle yapılan şaka