![]() |
Şafak vakti |
- Güneşin doğmasından az önce ufukta beliren aydınlık: Düşünceli bakışlarını sabah ışınlarının doğduğu yere çevirmiş, şafağı gözlemiş... (G. İnal)
- Askerler arasında terhis yani askerliğin bitiş günü ve bu bitiş gününe kalan gün söylenirken sayıdan önce söylenen söz: Bir şey kalmadı artık: Şafak 37.
Şafak ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "şafak" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Şafak atmak: Sabah olmak: İşte gün doğacak. Tanyeri ağardı, şafak atıyor... (Ahmet Vefik Paşa)
- (birinde) Şafak atmak:
- Birden aklı başına gelip durumun ciddiyetini ve güçlüğünü anlamak: "Siz de sanık olarak muhakeme edileceksiniz!" deyince avukatlarda şafak attı. (Halikarnas Balıkçısı)
- Öfkelenmek: Bunu duyunca generalde şafak attı; omuzlarını silkti ve öfkeyle ellerini havaya kaldırdı. "Bir çuval inciri berbat ettik!" dedi.
- Şafak sökmek: Sabaha karşı ortalık ağarmaya başlamak, güneşin doğma belirtileri başlamak: Söken şafak onları yolda buldu. Dağların ardından kıpkızıl bir güneş doğuyordu (A. Tümen). Gün, ağardı, ağaracak. Birden, bir başka türlü söktü şafak (B. Tünay). Kalktığımız zaman, şafak henüz sökmemişti.
Şafak ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "şafak" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Gecenin en karanlık zamanı şafaktan önceki zamandır: Sıkıntıların en yoğun olduğu anın genellikle sona ermek üzere olduğu zaman olduğunu ifade eder. İnsanlar, sorunların en zorlu döneminde umutsuzluğa kapılabilir, ancak bu an aynı zamanda çözümün ve rahatlamanın da en yakın olduğu andır.
Ayrıca bkz.: Tan ile ilgili atasözleri ve deyimler
Soru/Yorum Gönder