Sabır acıdır meyvesi tatlıdır |
- Acı, yoksulluk, haksızlık, bela, felaket, sıkıntı vb. gibi üzücü durumlara karşı şikayet etmeden, sızlanmadan ve umutsuzluğa kapılmadan onların geçmesini bekleme, onlara göğüs germe ve onlara tahammül gösterme niteliği, erdemi ve büyüklüğü: Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! (Bakara Suresinden)
- Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme: Zamanla yerine oturacak bütün taşlar. Biraz sabır...
- (din, tasavvuf) Her olanı ve başa geleni Allah'ın takdiri bilip şikayet veya itiraz etmeme, sızlanmama, hoşnut ve razı olma: Allah sabırlı kulunu sever. (Atasözü)
Sabır ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "sabır" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Eyyüp (Peygamber) sabrı: Çok sabırlı olma durumu: – Allah Eyyüp Peygamber sabrı versin deriz. – Evet, sabır Eyyüp Peygamberin sabrıdır. Sabırsız, bir kayıbın karşısında bağıran, saçını başını yolan, kendisini yerden yere çalan, kendisini kaybedendir... (N. F. Kısakürek)
- Sabır taşı: (deyiminin anlamı) Son derece sabırlı kimse: Vahap Bey bir sabır taşı idi. Bir trafik kazası geçirmiş ameliyatla ayağa kalkmıştı. Ardından 7 yıl içinde iki kere böbrek nakli geçirdi. Pek çok sıkıntı ve ızdırap çekti. Fakat inanır mısınız bu acılarını bir gün bile çevresine belli etmedi. (Türk edebiyatı)
- Sabrı taşmak (tükenmek): Sabrı kalmamak, dayanamaz katlanamaz duruma gelmek: Polislerin sabrı taşmak üzereydi. Kapıyı kırmayı bile düşünüyorlardı (A. E. Kavaklı). "..." deyince İsmail Paşa'nın sabrı tükendi: "Bre, kaldırın şu mel'unu!" diye bağırdı. (R. E. Koçu)
- Sabrını taşırmak: Karşısındakini artık katlanamaz, dayanamaz duruma getirmek: Son söz Tarık'ın sabrını taşırdı. "Yeter!" diye bağırdı. "Sen artık sınırı aşıyorsun..." (İ. U. Yavuz)
- Sabrını zorlamak (sınamak): Dayanma gücünün sınırlarını zorlamak: "Şimdi çek git buradan! Sabrımı zorlama benim." (T. Çumak). Olura olmaza huysuzlanıyor, kaprisleriyle sabrını sınıyordu sanki Recep'in. (C. Tan)
- Ya sabır: Katlanılması güç durumlarda sabır gerektiğini anlatan bir söz: Öfkelenmeleri halinde "Ya sabır" der, haksızlığa uğramaları karşısında "Hasbünallâhü ve ni'mel - vekîl!" diyerek Allah'ı kendilerine "vekil" ederlerdi. (Y. Bahadıroğlu)
- Ya sabır çekmek: Bir sıkıntıya ses çıkarmadan veya ona karşı bir şey yapmadan katlanmak: Dişini sıktı. Sustu. Geliniyle kapışmak istemedi. Ne de olsa görümceydi. Ya sabır çekti içinden. (F. Önal)
Sabır ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde veya anlamında "sabır ve sabretmek" sözcükleri geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Sabır acıdır, amma sonu sarı altındır: Sabretmenin zor ve sıkıntılı bir süreç olduğunu ancak sonunda büyük bir ödül veya başarı getirdiğini ifade eder. Sabır, zor zamanların ardından gelen olumlu sonuçlar sayesinde değer kazanır.
- Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır*: (atasözünün anlamı) Sabır güç ama iyi sonuçlar verecek bir davranıştır.
- Sabır cennetin (necatın) anahtarıdır: Kişiler nefislerine hakim olup sabır gösterirlerse günahtan korunurlar ve Allah'ın sevgili kulu olurlar (necat: kurtuluş).
- Sabır hayırlıdır, tahammülü güç olmasa: Sabırlı olmak çok yararlı bir şeydir, ama sabrederken de oldukça sıkıntı çekilir.
- Sabır ile her iş olur (Sabır ile bitmez iş olmaz): Sabırlı olursak her işin üstesinden gelebiliriz.
- Sabır maksadın en kestirme yoludur: Bir amaca ulaşmanın en önemli kuralı sabırlı olmaktır.
- Sabır meserretin, acele nedametin anahtarıdır: Sabırlı olmanın mutluluğa ve başarılı sonuçlara ulaşmanın anahtarı olduğunu, aceleciliğin ise pişmanlık ve olumsuz sonuçlara yol açacağını ifade eder. Sabır, uzun vadede olumlu sonuçlar sağlar, acelecilik ise genellikle hatalara ve pişmanlıklara yol açar (meserret: sevinç, nedamet: pişmanlık).
- Sabır selamettir, ivmek melanet: Sabırlı olmanın sonu başarı ve mutluluk, aceleciliğin sonu başarısızlık ve üzüntüdür (ivmek: acele etmek, melanet: büyük kötülük).
- Sabır sabır, sonu kabir: Güzellikle hallonulabilecek bir şey için gereksiz yere sabredenler hayatlarında hiçbir işi sonuçlandırmadan ölümle buluşabilirler.
- Sabır taşı çatladı: Bazı durumların veya olayların, insanların dayanma ve sabretme kapasitesini aşacak kadar zorlayıcı olduğunu ifade eder. Çok büyük sabır gerektiren işlerin, hatta en sabırlı insanları bile zorlayabileceğini ve bazen sabrın tükenebileceğini vurgular.
- Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas*: Sabırla yapılan işten iyi sonuç alınır (koruk: henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm, atlas: ipekli kumaş).
- Sabreden derviş muradına ermiş*: Uzun süre sabırla bekleyen kişi sonunda amacına ulaşır.
- Sabretmek gönül anahtarıdır: "Sabırlı kimseler, insanların gönlünü kazanır." anlamında bir atasözü.
- Sabreyle gönül, elden ne gelir: Bir şeye ulaşmak için uzun süre beklemek gerekiyorsa sabırlı olmaktan başka yapacak şey yoktur.
- Sabreyle işine, hayır gelsin başına*: Bir işte aceleci davranmaz, sabırlı olursanız iyi sonuçlar elde edersiniz.
- Sabreylemek şenlik anahtarıdır: İstediğini elde etmek her insana mutluluk verir. Bunda da sabırlı olmanın önemi çok büyüktür.
- Sabrın sonu selamettir*: Sabırlı davranış her zaman iyi sonuç verir.
- Acele şeytandan, teenni Rahman'dan: Acele etmenin yanlış olduğunu ve sabretmenin insanı doğruya götürdüğünü ifade eder. Sabırlı ve dikkatli davranmak, doğru ve olumlu sonuçlar getirirken, acelecilik genellikle hatalara ve olumsuz sonuçlara yol açar (teenni: İlerisini düşünerek, ihtiyatlı davranarak acele etmeden iş görme, düşünceli hareket etme).
- Allah sabırlı kulunu sever*: Zorluklara ve sıkıntılara sabır gösteren insanların Allah tarafından sevileceğini ifade eder. Sabır, inançlı bir yaşamın önemli bir erdemi olarak kabul edilir. Sabırlı insan eninde sonunda sabrının karşılığını görür.
- Allah sevdiğine dert verir*:
- Dert, acı ve üzüntü insanı olgunlaştırır. Daha çok sevilen, beğenilen, hoşlanılan kişi olmasını sağlar. Başa çıkılamayan dertler ise kulun Allahü Teâlâ'ya sığınıp yakınlaşmasına vesile olur.
- Allah başına gelenlere sabreden kulunu ödüllendirir; bu yüzden sabredeceğini bildiği için sevdiği kuluna dert verir.
- Aşığa, ya sabır, ya sefer gerektir: Kişi aşkın acılarına ya sabrederek ya da bulunduğu yerden uzaklaştıracak bir yolculuğa çıkarak katlanabilir.
- Başa gelen çekilir*: Çaresiz durumlara düşüldüğünde insan kendini üzüntüye kaptırmayıp bu durumlara sabır göstermelidir.
- Belaya sabır gerek: İnsan bir sıkıntı ile karşılaştığında soğukkanlı ve sabırlı olabilirse o zorluğu aşabilir.
- Belaya sabreden ecrini alır:
- İnsan başı derde girdiğinde inancını yitirmez, sabırlı olursa bunun yararını mutlaka görür (ecir: maddi ve manevi iyi karşılık, sevap).
- Sabırlı insan hayatın bütün zorluklarından başarı ile çıkar.
- Belaya sabretmedir (sabretmededir) alemde hüner: Dünyanın zorluklarıyla başa çıkma yeteneğinin en büyük erdemlerden biri olduğunu ifade eder. Hayattaki gerçek hüner, sıkıntılar karşısında sabırlı olup pes etmemekle gösterilir.
- Çalmazdan oynama, sabırlı ol: Bir işi tamamlamadan önce sevinmemek gerektiğini vurgular. Sabırlı olup sonuca ulaşmadan erken sevinmek, beklentilerin boşa çıkmasına yol açabilir.
- Çingene, manda malaklayıncaya kadar sabretmiş de süt pişinceye kadar sabredememiş: Bazen insanlar zor konularda sabır gösterirken çok basit konularda sabredemezler (malaklamak: Manda yavrulamak).
- Eyüp sabrı her kula müyesser değil: Hazreti Eyüp Peygamber'in çektiği büyük sıkıntılara rağmen gösterdiği sabrın herkesin ulaşabileceği bir erdem olmadığını ifade eder. Her insan, o denli derin bir sabır ve dayanıklılığa sahip olamayabilir.
- Son gülen iyi güler: Sabırlı olan ve sonunda başarıya ulaşan kişinin, en büyük mutluluğu yaşadığını ifade eder. Aceleci olmayan ve mücadeleden vazgeçmeyen, sonunda kazançlı çıkar.
- Yağmurun arkası güneştir: Kötü ve sıkıntılı zamanların ardından mutluluk ve refahın geleceğini ifade eder. Bu atasözü, zor dönemlerin geçici olduğunu ve sonunda daha iyi, daha parlak günlerin geleceğini hatırlatarak umut ve sabır aşılar.
Soru/Yorum Formu