Sabah nedir ne demektir? Sabah ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Sabah gün doğarken bir fincan çay veya kahve
Sabah vakti
  1. Gündüzün, günün ağarmasıyla başlayan ilk saatleri, günün başlangıcı: Geceler sabah olmaya mecburdur. (H. Alptekin)
  2. Sabah vaktinde, sabahleyin: Yarın sabah.
  3. Sabah ezanı: Sabah okunurken evden çıktı.
  4. Sabah namazı: Sabahı kıldım.

Sabah ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde sabah kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Sabah akşam: Her vakit, hiç aralık vermeden: Biz, dağları onun emrine verdik ki, sabah akşam onunla birlikte tesbih ederlerdi. (Sad Suresinden)
  • (hasta) Sabaha çıkmamak: Sabaha kadar yaşayamayacak durumda olmak: Bir gece çok ağırlaşmıştın. Nöbetçi doktor: "Galiba sabaha çıkmayacak!" demişti. (R. N. Güntekin)
  • Sabaha kadar: Bütün gece boyunca: Sabaha kadar uyuyamadık. Çakallar sabaha kadar uludu. (F. Bozkurt)
  • Sabahı bulmak (etmek): Sabaha kadar bütün bir geceyi uykusuz geçirmek, sabahlamak: Onlar uykuda, ben de bekleme halinde böylece sabahı bulduk (İmam-ı Gazali). Düşüne düşüne sabahı ettim.
  • Sabahı sabah etmek: Sabahın olmasını uyumadan sabırsızlıkla beklemek: Müsteşar beni ofisine çağırdı. Sabahı sabah ettim ve erkenden Bakanlık'ın kapısına geldim. (M. Atamer)
  • Sabahı zor etmek: Bir türlü sabah olmamak: Bütün gece, bir dakika uyuyamadım. Yok, kapı mı tıkırdadı? Yok, perde mi oynadı? Sabahı zor ettim. (M. Yenigün)
  • Sabahın köründe: Ortalık henüz ağarmadan: Bir telefon bile etmeden sabahın köründe kapıma dikilmesi pek hayra alamet değildi. (A. Ceyhan)
  • Sabahlar (sabah şerifleriniz) hayrolsun: İyi sabahlar olsun, günaydın: "Sabah şerifleriniz hayrolsun, yiğidim." "Hayrolsun kardeşim, hayrolur inşallah!" (Y. Bahadıroğlu). Kahveye girince, herkese bir; sabahlar hayrolsun savurduk, bize buyursunlar ve merhabalarla, karşılık verildi.
  • Akşam ahıra sabah çayıra: Yiyip içip yatmaktan başka kaygısı olmayanlar için söylenir: Keyfe keder yaşam tarzımız; "akşam ahıra, sabah çayıra" türünden yiyip içip yan gelip yatmaktan başka düşüncesi, kaygısı olmayan vurdumduymaz kimseler olan bizler için... (A. O. Muş)
  • Akşam demez, sabah demez: Vaktin uygun olup olmadığını hesaba katmaz, vakitli vakitsiz diye düşünmez: Hayriye Bacı, akşam demez, sabah demez her kapının ipini çekmekten çekinmezdi. (H. F. Gözler)
  • Akşama sabaha: Pek yakında, kısa bir zaman içinde: Kadın bizi akşama sabaha kapı dışarı atacak. (H. R. Gürpınar)
  • Akşamdan kavil, sabaha savul: Akşam söz verip sabah inkâr eden kimseler için kullanılır.
  • Akşamdan kavur, sabaha savur: Kazandığını hemen harcayan, hesabını bilmez kimselerin durumunu anlatır.
  • Akşamdan sonra sabahlar hayrolsun: Gecikmiş ve bundan dolayı değeri kalmamış şeyler için söylenir: Önce reddetti, şimdi biz işi tam kıvamına getirdikten sonra o da aramıza katılmak istiyor. Akşamdan sonra sabahlar hayrolsun... (N. Muallimoğlu)
  • Akşamlık sabahlık: Neredeyse, kaçınılmaz sonuç pek yakın: Hasta akşamlık sabahlık.
  • Horozlar ötmek: Sabah olmak: Horozlar ötünce heyecanla fırladı yataktan, güzelliğini görmek için doğruca sırça aynanın karşısına geçti. (B. Akyüz)
  • Nerede akşam orada sabah: Bir kimsenin gece kalacak belli bir yeri olmadığı için rastgele bir yerde kalabileceği durum: Serseri serseri dolaşıyorum. Nerede akşam orada sabah. Bu gece burada yatacağım.
  • (biriyle) Selamı sabahı kesmek: Selamlaşmaz olmak, dostluk ilişkisine son vermek: Aileleri de o olaydan sonra selamı sabahı kesmiş. Bir daha birbirlerinin yüzüne bakmamışlar. (A. Kudat)
  • Selamsız sabahsız: Bakmadan, selam vermeden, hal hatır sormadan: Selamsız sabahsız gelip geçersin / Dilber muhabbetten niçin kaçarsın (Pir Sultan Abdal)

Sabah ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde sabah sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Sabah aç karnına elma, bir daha ilaç alma: Elmanın sağlık üzerindeki olumlu etkilerini vurgular, sağlıklı bir yaşam için dengeli ve doğal beslenmenin önemini ifade eder.
  • Sabah ola hayır ola*:
    1. Sabah olsun, sabaha kadar iş belki düzelir.
    2. İşi gece yapmayıp sabaha bırakmak daha hayırlıdır.
  • Sabah sürçen, geceye dek sürçer*: Bir işe yanlış başlayan, o yanlışlığı sonuna dek götürür.
  • Sabahın kızıllığı akşamı kış eder, akşamın kızıllığı sabahı güz eder*: (Halk meteorolojisi ve gözlemlerine göre) Sabahleyin tanyeri kızılsa o günün akşamı hava soğur, güneş kavuşurken kızıllık çoksa ertesi gün hava güze döner.
  • Sabahın şerri akşamın hayrından yeğdir (Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir*): Bir işi sağlam ve dinlenmiş bir kafayla yapmanın, gündüz gözüyle çalışmanın yararlarının daha çok olduğunu anlatır.
  • Sabahki işini akşama bırakma: İşini zamanında yap, çünkü ertelediğin zamanda yapman gerekeni yapamazsın ve onu da ertelemek zorunda kalabilirsin.
  • Sabahtan karnını doyuran, küçükken evlenen aldanmamış*: Her iş geciktirilmeden zamanında yapılmalıdır.
  • Ağustostan sonra ekilen darıdan, bal vermeyen arıdan, sabah erkeğinden sonra kalkan karıdan hayır gelmez: Zamanında yapılmayan işlerin ve görevlerini yerine getirmeyen kimselerin faydasız olduğunu ifade eder. Her şeyin bir vakti ve gerekliliği vardır; bu dikkate alınmazsa istenen sonuçlar elde edilemez.
  • Akşam bulutu kızarırsa eline abayı al, sabah bulutu kızarırsa eline yabayı al: Akşam gökyüzünün kızıl olması, ertesi günün soğuk olacağını belirtir. Sabah olan kızıllık o günün güzel olacağını gösterir ve tarla, toprakla uğraşanları sevindirir.
  • Akşam ise yat, sabah ise git (Akşam oldu kon, sabah oldu göç)*: İş zamanının gece olmadığını, gecelerin uyumakla gündüzlerin de çalışmakla geçirilmesi gerektiğini anlamında söylenen söz.
  • Akşam kapısı örtük, sabah kapısı açık gerek: Akşam, herkesin evine çekilip dinlendiği bir vakittir, sabahlan ise herkes çalışmak, birbiriyle görüşmek için kapısını açık tutar.
  • Akşam oldu yut, sabah oldu tut: Oruç tutma ibadetini ifade eder (?). İftar vakti geldiğinde yeme içmeye başlanabileceğini, sabah olduğunda ise tekrar oruca niyetlenip yeme içmeyi bırakmak gerektiğini anlatır.
  • Akşam pazarı sabaha yöndür: Geç saatlerde yapılan işlerin sonuçlarının bir sonraki gün ortaya çıkacağını ima eder (?).
  • Akşam yalan söyleyenin, sabah yüzü kara çıkar: Bir sözün yalan olduğu çabuk anlaşılır ve söyleyen toplum içinde utanılacak bir duruma düşer.
  • Akşama karşı gitme, tana karşı yatma*: Sabah geç kalkıp yolculuğa akşam çıkılmaması ve bunun tam tersinin yapılması gerektiğini anlatır.
  • Akşamın işi keyifli, sabahın uykusu tatlıdır: Gün sonunda mesai bitmek üzere olduğu için o anda yapılan işler insanı çok sıkmaz. Uykunun en tatlı zamanı da sabah uykusudur.
  • Akşamın işini sabaha bırakma (Akşam işi iki katlı, sabah uykusu tatlı olur)*: Bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakma.
  • Akşamın sabahı var: Her zorluğun veya karanlık dönemin sonunda bir çözüm veya aydınlık geleceğini ifade eder. Sabır ve umutla beklemek, sıkıntıların geçici olduğunu anlamak için öğüt verir.
  • Akşamki aşını sabaha koy aş olur, akşamki işini sabaha koyma iş olur: Acelesi olmayan bir iş ne zaman olsa yapılır, ama gününde bitirilmesi gereken bir iş varsa onu ertesi güne bırakmamalı, aksi halde çok uğraştırır.
  • Akşamki öfkeyi sabaha bırak, akşamki işi sabaha bırakma: Öfkelendiğinde, hemen tepki vermek yerine sakinleşmek için zamana ihtiyaç olduğunu ve bu nedenle öfkeyi yatıştırmanın önemini vurgular. Diğer yandan, günlük işler ve sorumlulukların ertelenmemesi gerektiğini, yapılması gereken işlerin zamanında tamamlanmasının daha doğru olduğunu ifade eder.
  • Aş sabahın, iş sabahın: İşlerin ve yemek hazırlıklarının sabah erken saatlerde yapılmasının daha bereketli ve verimli olduğunu ifade eder.
  • Erken süpür, el görsün; akşam süpür, er görsün: Kadın evini sabah akşam temiz tutarsa, hem konu komşu, hem de kocası onun ne kadar çalışkan ve hamarat olduğunu bilir.
  • Gün sabahtan belli olur: Bir işin iyi veya kötü gideceği başlangıcından belli olur.
  • Güzelin koynunda sabah tez olur: Güzelle birlikte olmak insana mutluluk verir. Onun için güzelle zaman çabuk geçer.
  • Her gecenin bir gündüzü (sabahı) vardır: Her zor veya karanlık dönemin ardından mutlaka aydınlık ve iyi bir dönemin geleceğini ifade eder. Zor zamanların geçici olduğunu, umutsuzluğa kapılmamak gerektiğini ve sonunda daha iyi günlerin geleceğini vurgular.
  • Horozsuz da sabah olur:
    1. Bir işin veya olayın belirli bir koşula bağlı olmadan da gerçekleşebileceğini ifade eder.
    2. Her ne olursa olsun, gün mutlaka aydınlığa ve yeni başlangıçlara ev sahipliği yapabilir.
  • Horozu çok olan köyde sabah (köyün sabahı) geç olur*: Herhangi bir konuda konuşan, karışan çok olursa sonuca geç varılır.
  • Her sabahın bir akşamı var, her akşamın bir sabahı: İnsan ömrünü aynı şekilde yaşayamaz. Bir gün işleri iyi gider mutlu olur, bir gün kötü gider sıkıntıya düşer.
  • Işığını akşamdan önce yakan, sabah çırasına yağ bulamaz: Hesapsızca ve plansızca hareket eden kişilerin, gelecekte ihtiyaç duyacakları kaynakları bulmada zorluk çekeceklerini ifade eder.
  • İyi hava sabahtan belli olur: Bir işin başarılı veya iyi gideceğinin, başlangıcındaki olumlu işaretlerden anlaşılabileceğini ifade eder.
  • Karışma el işine, akşam evine, sabah işine: İnsan yalnızca kendi işleriyle meşgul olmalı, başkalarının işine sürekli burnunu sokmamalı.
  • Kısmetsiz köpek sabaha karşı uyuyakalır*: Kısmetsiz olan canlılar yararlanılacak şeyi elde etmek kolaylaştığı zaman, başka bir işle uğraştığı için bundan yoksun kalır.
  • Nerde akşamlarsan orda sabahla: Misafir gittiğin yerde geç saatlere kadar kalırsan geceyi de orda geçir.
  • Şaşı ile oturan sabaha kadar kör olur: Kötü huylu kimselerle arkadaşlık eden kişi, çok geçmeden en az onlar kadar kötü olur.
  • Şom gün sabahında bilinir: Şansız ve kötü olaylar yaşanacak günün belirtileri o günün sabahından başlar.
  • Üç sabah erken kalkan, bir gün kazanır: Düzenli ve erken çalışma alışkanlığının uzun vadede hem zaman hem de maddi açıdan büyük kazançlar sağlayacağını ifade eder. Disiplinli bir şekilde çalışmak, başarıya ulaşmanın anahtarıdır.
  • Üsküdar'da sabah oldu: Sen kendine gelene, iş göreyim diyene kadar vakit çoktan geçti.
  • Yarına (Sabaha) kalan davadan korkma: Bir anlaşmazlık başladığında sinirlerin ve öfkenin yoğun olduğunu, ancak durumu ertelemenin çözüm için faydalı olabileceğini ifade eder. Zamanla sinirler yatışır, taraflar daha sağduyulu olur ve mesele daha kolay çözüme kavuşur.
  • Zalimin şemi sabaha dayanmaz: Zalimlerin gücünün ve hükümranlığının uzun süreli olmayacağını ifade eder. Kötülükle elde edilen şeylerin ömrü kısa olur ve sonunda hak yerini bulur (şem: Mum).