Paça nedir ne demektir? Paça ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
  1. Katlanmış kot pantolon paçaları
    Katlanmış pantolon paçası
    Pantolon, don, şalvar gibi giysilerde ayağın çıktığı en altta bulunan açık bölüm. Giysinin modeline göre farklı şekillerde olabilir; düz paça klasik bir kesimi ifade ederken, duble paça kıvrılmış bir tarzı, İspanyol paça ise dizden aşağı genişleyen bir formu temsil eder: "Yeni aldığı pantolonun paçalarını kısalttı."
  2. Kasaplık hayvan paçaları
    Kasaplık hayvan paçası
    Koyun, keçi ve sığır gibi büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kesilmiş ayakları. Genellikle sakatat olarak değerlendirilir ve besleyici içeriği nedeniyle çeşitli yemeklerde kullanılır: "Kasaptan taze paça alıp kaynattı."
  3. Hayvanın ayağından yapılan, genellikle uzun süre kaynatılarak hazırlanan ve yoğun kıvamlı bir çorba. Sarımsak, sirke ve baharatlarla tatlandırılarak servis edilir ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğine inanılır: "Soğuk algınlığına iyi gelmesi için bol sarımsaklı paça çorbası içti."
  • Geleneksel kalaylı bakır tas içinde paça çorbası
    Paça çorbası
    Paça günü: Paça çorbası ziyafeti çekilen düğünden sonraki gün: Cuma günü de "Paça günü" idi. Düğün yemeğine ilâveten Cuma günü paça tiridi ve kaymak verilirdi. (C. Kutay)
  • Paça kasnağı: (Yağlı güreşte) Güreşçi elini hasmının paçasından, öteki elini de apış arasından geçirerek kispetin belinden kavrayıp karşısındakini yenmek için sırtüstü çevirmesi temeline dayanan bir güreş oyunu: Parmağını paça kasnağına taktı mı kurtulmanın olanağı yoktur. (örnek cümle)

Paça ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "paça" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Paçaları sıvamak: Bir iş yapmaya güçlü bir biçimde, istekle hazırlanmak: Semiha, o gün paçaları sıvadı, dadısı ile beraber evi baştan başa sildi, süpürdü (R. N. Güntekin). Hamdune Hanım paçaları sıvadı. Kendine bir damat aramağa kalktı. (Ö. Seyfettin)
  • Paçalarından akmak: Pislik ve kir çok olmak: Herif yürüme. Paçalarından akıyor. Evin içi berbat oldu. (H. R. Gürpınar)
  • Paçası düşük: Kılığına dikkat etmeyen, pasaklı, sünepe: Ya İstiklal Caddesi'nde salya sümük, paçası düşük ve kendi kendisine konuşup gülen alkolik kadınlardan biri olup çıkarsam? (A. Ağaoğlu). Ben bunların gözünde paçası düşüğün tekiyim. (F. Zaimoğlu)
  • Paçası sıkışmak: Güç durumda kalmak: Paçası sıkıştı mı öte yana geçiverir. (O. Rıfat)
  • Paçası tutuşmak: Telaşlanmak: Ya Süleyman gelip beni ikiye bölerse diye paçası tutuşmuştu. (Y. Kayaalp)
  • Paçasından tutup atmak: Hakaretle kovmak.
  • Paçasını çekecek (toplayacak) hali olmamak: Beceriksiz güçsüz olmak: Paçasını çekecek hâli olmayan adamı, getirdiler, başımıza başkan yaptılar. (N. Muallimoğlu)
  • Paçayı kaptırmak:
    1. Yakalanmak, ele geçmek: Ya da paçayı kaptırıp kodesi boylasaydım... (M. Pekel)
    2. Caydığı halde kendini bir işten, birinden kurtaramamak: Otuz yıldır bunlara paçayı kaptırmışlar. Kurtulamıyorlar. (C. Kayra)
  • Paçayı kurtarmak (sıyırmak): Kendini bir tehlikeden, güç durumdan kurtarmak: Önemsiz bir yara alarak paçayı kurtarmıştı (Y. Bahadıroğlu). "Benim haberim olmadı," diyerek paçayı sıyırmış. (S. Sertoğlu)
  • Dereyi (Çayı) görmeden paçaları sıvamak: Bir şey için, gerektiğinden çok önce hazırlanmaya başlamak: Dereyi görmeden paçaları sıvama oğul. Senin o gördüğün su değil, seraptır (Y. Asal). Bizim vükela namzetleri, kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar, çayı görmeden paçaları sıvıyorlar.
  • Pislik paçalarından akmak: Çok kirli olmak.
  • Suyu görmeden paçaları sıvamak: Gerektiğinden çok önce veya henüz ortada hiçbir şey yokken hazırlanmaya kalkışmak: Ulan suyu görmeden paçaları sıvadın amma da hevesliymişsin ha. (R. Özdenören)
  • Yaka bir tarafta, paça bir tarafta: Kılığı kıyafeti dağınık bir durumda: Giyimine, kuşamına bakmazdı hiç. Yaka bir tarafta, paça bir tarafta. (M. Hacıhasanoğlu)
  • Yaka paça etmek/götürmek: Hiçbir itiraz dinlemeden ve zorla götürmek: Hoca gülen adamı yaka paça etmiş, kadı'nın huzuruna çıkarmış (G. Ünal). Jandarmalar basmışlar, yaka paça alıp götürmüşler Nuri'yi, ay ışıklı gecede. (E. Öz)

Paça ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "paça" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Balık tutanın paçası ıslanır (Balık avlayan elbette ıslanır): İnsan bir şeyi gerçekten arzuluyorsa o şey için çekmesi gereken sıkıntıya katlanmalıdır.
  • Dereyi görmeden paçayı sıvama (Görmeden dereyi, sıvama paçalarını): Bir işin gerçekleşeceğinden emin olmadan harekete geçmek için acele etmemek gerektiğini ifade eder.
  • Kaz değilsin, ördek değilsin, paçana kadar suda ne gezersin: Kişi bilmediği, beceremeyeceği bir işi iyice öğrenmeden yapmaya kalkışmamalıdır.
  • Sarımsağını hesap eden paçayı yiyemez (Sirkesini, sarımsağını sayan paçayı yiyemez)*: Küçük sakıncalarını düşünerek bir işe girişmeyen kişi, o işin kazançlarından yoksun kalır.