Ekmek (biçmek) ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0

Ekmek (biçmek) ile ilgili deyimler ve anlamları


Toprağa tohum ekmek
Tohum ekmek
İçinde "ekmek" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Ekip biçmek: Tarım yapmak: Bütün hayatını topraklarını ekip biçerek geçirmişti. (B. Ümmühan)
  • Ekmediğin yerde biter: (deyiminin anlamı) Umulmayan ve istenmeyen yerde beliriveren kişi için söylenir: Her kalıba girer, her kılığa bürünürlermiş; ekmediğin yerde biter, ummadığın taşın altından çıkarlarmış. (E. C. Güney)
  • Ektiğini biçmek: Yaptığı işlere ve davranışlara göre sonuç almak: İnsan ektiğini biçiyor, ettiğini buluyor, karşıdaki aynalardan çoğu zaman kendini görüyor. Nasıl görmek istiyorsa diğer insanları kendisi öyle olmalı, ne istiyor ve bekliyorsa önce kendi yapmalı (C. Paslı). Rüzgar eken fırtına biçer. Ne ekersen onu biçersin. (atasözleri)
  • Arpa ektim darı çıktı: Başladığım iş umduğum sonucu vermedi: Arpa ektim darı çıktı / Bir kız aldım karı çıktı (Türkü)
  • Buğday ekip darı biçmek: Umduğunu elde edememek
  • Dibine darı ekmek: Bir şeyi sonuna kadar tüketmek, bitirmek: Elde avuçta olanın da dibine darı ektiklerini ve bir müddet annesinin evinde yaşayacaklarını söyledi. (H. Karakaya)
  • (bir şeye) Tuz biber ekmek: Üzüntülü ve kusurlu hali artıracak hal ve hareketlerde bulunmak: Az evvel olanlar da tuz biber ekmişti yarasına, hepten derinden etkilenip sarsılmıştı yavrucak. (E. Ş. Can)
  • Rüzgar ekip fırtına biçmek: Yaptığı bir kötülüğün çok daha kötüsüyle karşılaşmak: Fakat, rüzgar ekenin fırtına biçeceğini unuttular.


Ekmek (biçmek) ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "ekmek" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını*: (atasözünün anlamı) Bir girişimden iyi sonuç almak isteyen, temeli sağlam kurmalıdır.
  • Eken biçer, konan göçer*: Her davranış kendi doğal sonucuna varır.
  • Eken bilmez, biçen bilir: Bir işin sonucu işin başındayken anlaşılmaz. Bir ürün ekildiğinde ne kadar hasat edileceği bilinemez, ta ki hasat günü gelene kadar.
  • Ekersen, biçersin: Emek verildiğinde ve çaba gösterildiğinde bunun karşılığının alınacağını ifade eder. Başarıya ulaşmak için önce çalışmak ve çaba göstermek gereklidir.
  • Ekme bitmeyen yere, harcetme gelmeyen yere: Karşılığı olmayan işler için emek veya kaynak harcamamak gerektiğini ifade eder. Verimsiz alanlara yatırım yapmak, boşa çaba harcamak anlamına gelir.
  • Ekmeden biçilmez*:
    1. Emek harcanmadan verim alınmaz, bir sonuca ulaşılamaz: Ama hayalci de olma. Ekmeden biçilmez ve herkes ektiğini biçer. (A. Tomor)
    2. Kendisine özveride bulunulmayan kimseden özveri beklenmez.
  • Ektiğine değil aldığına/biçtiğine güven: Çiftçi umduğu hasada göre değil, hasat yapıldıktan sonra elde ettiği ürüne göre harcama yapmalıdır. Ve hayatın tüm alanlarında bu şekilde sağlamcı olunmalıdır.
  • Açık yaraya tuz ekilmez*: Acısı olanın acısını artırmaktan kaçınılmalıdır.
  • Ağlaya ağlaya eken güle güle biçer: Çiftçi toprağıyla ne kadar çok ilgilenir, yorulursa, o kadar çok mahsul alır.
  • Akıntıya kürek çekme, kurak yere ekin ekme: Zor ve imkansız durumlarla uğraşmanın ya da verimsiz bir yerde çaba harcamanın anlamlı olmadığını ifade eder. İnsanın kaynaklarını ve enerjisini doğru yerde kullanarak daha verimli sonuçlar elde etmesi gerektiğini vurgular.
  • Arpa eken buğday biçmez* (Arpa ekip buğday bekleme): Kişinin ne ekerse onu biçeceğini, yani yaptığı eylemlerin sonucundan başka bir şey alamayacağını ifade eder. Kişi, doğru ve iyi şeyler yapmadıkça, iyi sonuçlar beklememelidir. Bu atasözü, eylemlerimizle elde edeceğimiz sonuçlar arasındaki doğrudan ilişkiyi vurgular.
  • Beyle bostan ekenin hali haraptır: Zengin veya güçlü kişilerle iş birliği yapanların genellikle zorluklar yaşayacağını ifade eder. Güçlü kişilerle ortaklık kuranlar, onların istekleri ve baskıları altında ezilebilirler.
  • Bir elle eker, iki elle biçer: Küçük bir çaba veya maliyetle başlayan işin, sonunda büyük bir kazanç veya karşılık getirebileceğini ifade eder. Az masrafla ya da emekle başlanan işler, sonuçta daha fazla kazanç veya çaba gerektirebilir.
  • Bitmeyen yere ekilmez: Verimsiz ya da sonuç alınamayan yerlere emek harcanmaması gerektiğini ifade eder. Kişi, çaba göstereceği yerleri doğru seçmeli ve boşa emek vermemelidir.
  • Çorak yere tohum ekilmez: Yapacağı işten iyi bir sonuç elde etmek isteyen kişi, yapacağı işin şartlarına uygun olmayan bir ortam seçmemelidir.
  • Dünyada eken ahirette biçer: Dünyada yaptığımız iyi ve kötü işlerin karşılığını ahirette göreceğiz.
  • Eğri ekmişler bitmemiş: Yanlış yapılan işlerin istenilen sonucu vermeyeceğini ifade eder. Yanlış yöntemlerle başlanan işler, beklenen verimi sağlayamaz.
  • Ekin eken hasat umar: Toprağını eken kimsenin beklentisi, iyi ve bol ürün alabilmektir.
  • Ekin ektim yel aldı, değirmen yaptım sel aldı, oğul yetiştirdim el aldı: Ana baba çocuklarını büyük fedakârlıklarla yetiştirirler. Fakat çocuklar evlenme çağına geldiği zaman baba evinden ayrılmak zorunda kalırlar.
  • Erken eken erken biçer: Bir işe erkenden başlayan kişinin işini zamanında veya daha erken bitireceğini ifade eder. Zamanında yapılan hazırlıklar, başarıya ulaşmada önemli bir avantaj sağlar.
  • Erken ekme don alır, geç kalma yer kurur: Tarlanın tohumlanma işi ekim zamanından önce veya sonra yapılırsa mahsulün tamamı ziyan olur.
  • Herkes ektiğini biçer* (Kişi ektiğini biçer): Nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.
  • Kargadan korkan bakla ekmez: Risk almayı veya zorluklarla baş etmeyi istemeyen kişilerin, büyük kazançlar elde etme şansını kaçırabileceğini ifade eder.
  • Kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme*: Kasımdan on gün sonra ekilen tohumdan verim alınmaz, iyi verim kasımdan on gün önce ekilen tohumdan alınır.
  • Kışın eken yazın biçer: Tarlasını ekim zamanı eken ve gerekli özeni gösteren kişi hasat zamanı istediği ürünü alır.
  • Kötülük eken nedamet biçer: Kötü davranışlarda bulunan kişinin, bu davranışlarının sonucunda pişmanlık ve üzüntü çekeceğini ifade eder. Kötü eylemler, sonunda kişiye pişmanlık ve acı getirir (nedamet: pişmanlık, hayıflanma).
  • Martta sürmez, eylülde ekmezsen sabanı bırak: Çiftçilikle ilgili işleri vaktinde görmeyen kişi çiftçiliği bırakmalıdır. Toprağı ekime uygun mevsimde sürmez, ekim zamanı ekmezsen hasat zamanı boşuna ürün beklersin.
  • Ne darı ekerim, ne serçeden şikâyet ederim: Kişinin kendisini olası risklerden veya zararlardan korumak için riskli işlere girmediğini ifade eder.
  • Ne ekersen onu biçersin*: "Nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün" anlamında kullanılan bir söz.
  • Olsa ile bulsayı ekmişler, yel ile yuf bitmiş*: Kuru kuruya sadece dilemekle istediğimiz sonuca varamayız.
  • Pamuğun olmadıysa, yün ek: Tarım sektöründe başarı sağlanamadığında sektör değiştirip farklı bir alana yönelmenin gerekliliğini vurgular. Yün ekilmez, hayvandan kırkılır ve atasözündeki "yün ekmek" ifadesi, aslında bir ironi içerir ve mevcut durumu değiştirmek için alternatif yollar aramayı ifade eder. Atasözü kısaca başarılamayan veya artık başarılması mümkün olmayan işin değiştirilmesi gerektiğini önerir.
  • Pancar ekse şalgam çıkar (Turp ektim şalgam çıktı): Şansı kötü kişi yaptığı işlerin çoğunda kötü sonuç elde eder.
  • Rüzgar eken fırtına biçer*: Başkasının zararına çalışan kimse sonunda kendisi daha büyük zarar görür.
  • Serçeden korkan darı ekmez*: Tasarladıkları işin ufak tefek tehlikelerini gözlerinde büyütenler o işe kalkışmamalıdır.
  • Söyleyen eker, dinleyen biçer: Bilgiyi paylaşan kişinin bir tohum ektiğini, bu bilgiyi dinleyen ve uygulayan kişinin ise bu bilginin meyvesini topladığını ifade eder. Bilgi ve öğütler, doğru şekilde dinleyip kullananlar için değerli sonuçlar doğurur.
  • Sürülmeyince ekilmez: Emek harcanmadan veya gerekli hazırlıklar yapılmadan başarıya ulaşılamayacağını ifade eder. Toprağı sürmeden ekim yapamayacağımız gibi, çaba göstermeden sonuç beklemek de gerçekçi değildir.
  • Şeytanla kabak ekenin kabak başına patlar*: Kurnaz ve hileci kimse ile ortaklık eden kişi hilenin en büyük kurbanı olur.
  • Şeytanla ortak buğday eken samanını alır*: Ortağı kurnaz, düzenbaz olanın eline kârdan bir şey geçmez.
  • Üçlenmemiş eken, olmamış eker/biçer*: Gerekli koşullarını yerine getirmeden bir işe başlayan kişi olumlu sonuç alamaz. Tarlayı üçlemeden yani üç kere sürmeden eken yeterli verimi alamaz.
  • Zemheriden on gün evvel, on gün sonra ekme: İyi verim alabilmek için kışın en zorlu zamanlarında ekim yapılmaz (zemheri: 22 Aralık – 31 Ocak arasındaki çok soğuk günler, karakış).
  • Zemheriden sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez: Hem tarımda hem de toplumsal yaşamda zamanında yapılmayan işlerin sonuçsuz kalacağını anlatır. Zemheriden sonra ekilen tohumlar gibi, evine ve eşine gereken özeni göstermeyen kadınların da toplumda olumsuz bir şekilde değerlendirildiği vurgulanır. Türk kültüründe bu tür davranışlar hoş karşılanmaz ve önemli bir uyarı niteliği taşır.
  • Zulüm eken isyan biçer: Kendinden güçsüz kimselere eziyet eden onların nefretini kazanır, bir gün isyan etmelerine sebep olur.


Ayrıca bkz.: Ekmek (yiyecek) ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları
( 0 soru/yorum )