Eğri nedir ne demektir? Eğri ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
İ harfi eğri bir şekilde yazılmış eğri sözcüğü
  1. Doğru olmayıp bir ya da birkaç noktasında yön değiştiren, çarpık: Eğri yol. Eğri çomak.
  2. Doğru olmayıp yay gibi her noktasında aynı tarafa doğru yön değiştiren, eğmel, bükülmüş, mukavves: Eğri kılıç.
  3. Yatay ya da düşey olmayıp bütünüyle bir yana eğilmiş olan, eğik, mail: Eğri bir duvar. Eğri direk.
  4. Sözünde ve davranışlarında doğruluk olmayan, yalancı: Eğri adamın sözü bu kadar olur.
  5. (felsefe) Ahlaka, gelenek ve göreneklere, tüzeye aykırı olan: "Sen doğru dur, eğri belasını bulur!" (Mevlana)
  6. (matematik) Doğru olmayan: Eğri çizgi. Eğri yüzey.
  7. Bir olayın şiddetindeki azalış ya da artışları gösteren çizgi: Sıcaklık eğrisi.


Eğri ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "eğri" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Eğri (Eğri gözle) bakmak: Bir şeye kötü düşüncelerle, kötü düşüncelerini belli ederek bakmak: Herif gözlerini devirmiş, eğri eğri bakıyor (S. Y. Ataman). Memleketime ayak bastırmayasın ve eğri gözle baktırmayasın. (Zekeriyazade Çelebi)
  • Eğri gemi, doğru sefer: "Kullanılan araç yetersiz ancak yapılan iş isteğe uygun" anlamında kullanılan bir deyim: Bizim bugünkü gidişimizi anlamak için "eğri gemi, doğru sefer" diye atalardan kalan sözün ne demek olduğunu anlamak gerektir. Biz daha gemimizin omurgasını düzeltmiş değiliz ancak yolumuz çok doğrudur. (Türk dili)
  • Eğri oturup doğru konuşmak: (deyiminin anlamı) Kişisel görüşlerin etkisinde kalmadan gerçeği söylemek: Eğri oturup doğru konuşalım: Kim ipe sapa gelmez düşüncelerimi okumaya tenezzül ederdi? Hangi okur beni ciddiye alırdı?
  • Eğri söz: Kötü söz: Söz doğru söylenirse, faydası çoktur; eğri söz daima mezmumdur. Doğru söylecekse, dilin kımıldasın; sözün eğri ise, onu saklamalısın. (İ. Parlatır)
  • Eğri yüz (çehre): Aksi, sert surat: Akşam olur gelir eğri yüz ile / Sabah olur kalkar hain göz ile (F. Bozkurt)
  • Eğrisi doğrusuna gelmek: Bir takım yanlışlıklara, engellemelere ve olumsuzlara karşın bir işten iyi, olumlu sonuç almak: İnsanın diyeceği geliyor ki, Türk'ün kurtulması mukadder imiş. Eğrisi doğrusuna geldi, her şey yolunda gitti, kurtuldu. (R. Nur)
  • Boynu eğri (olmak): Herhangi bir nedenle birine karşı direnecek ya da söz söyleyecek durumda olmayan: El kapısında çalışan adamın boynu eğri olur.


Eğri ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "eğri" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Eğri ağaca yayım, her gördüğüne dayım deme!: Bir kişinin her gördüğü veya tanıdığı kişiye güvenmemesi ve daha derin bir ilişki kurmadan hemen yakınlık göstermemesi gerektiğini anlatır.
  • Eğri ağaç doğrulur, ama eğri insan doğrulmaz: Yanlış bir iş düzeltilebilir. Fakat kusurlu insanı yola getirmek zordur.
  • Eğri ağaçsız orman olmaz*: (atasözünün anlamı) Hatası olmayan şey yoktur.
  • Eğri bakan eğri görür*: Kişi nasıl bakarsa başkasını öyle görür.
  • Eğri bakandan (görenden) doğru iş istenmez: Genellikle güvenilir olmayan veya dürüst olmayan kişilerden doğru ve adil işlerin beklenemeyeceğini ifade eder.
  • Eğri büğrü gidersin, yolun meyhane besbelli: Alkol bağımlısı kişilerin tavır ve davranışlarıyla bağımlılıklarını ele verdiklerini anlatır. Kişinin alışkanlıkları ve yaşam tarzı, dışarıdan bakıldığında açıkça anlaşılır hale gelir.
  • Eğri cetvelden (mastardan) doğru çizgi çıkmaz*: Yanlış işten iyi sonuç alınmaz. Yanlış yöntemler veya araçlar kullanılarak yapılan işlerden iyi ve doğru sonuçlar elde edilemeyeceğini ifade eder.
  • Eğri düzü beğenmez, bu da bizi beğenmez: Hiçbir şeyi beğenmeyenlerin de kusurları vardır.
  • Eğri ekmişler bitmemiş: Yanlış yapılan işlerin istenilen sonucu vermeyeceğini ifade eder. Yanlış yöntemlerle başlanan işler, beklenen verimi sağlayamaz.
  • Eğri otur doğru söyle*: Kişi hatalı davranışlarda bulunabilir, fakat yalan söylememelidir.
  • Eğri oturup doğru konuşalım: Birisine karşı tutumumuz ne olursa olsun doğruyu söylemeliyiz.
  • Eğride tok, doğruda aç görülmez*: Doğru davranmayanlar onmaz, doğruluktan ayrılmayanlar ise başarı kazanırlar.
  • Eğrikapı'nın eğrisidir, mahallenin doğrusudur: Aslında kusurlu veya yanlış olan bir kişinin, kendini çevresine doğru olarak gösterebileceğini ya da öyle görülebileceğini anlatır. İnsanların yanılabileceğini, yanıltıcı yargılarda bulunabileceğini ve gerçek değeri göremeyebileceğini ifade eder.
  • Eğriler kötü derse, doğrular iyi der: Genellikle bir konuda eğriliği, yanlışı veya haksızlığı temsil edenlerin eleştirdiği veya kötülediği şeylerin aslında iyi olduğunu ve doğru veya dürüst olanlar tarafından takdir edildiğini ifade eder.
  • Eğrilerle doğru söyleşmek hata: Kötü niyetli veya dürüst olmayan kişilerle açık ve samimi bir iletişim kurmanın riskli olduğunu ifade eder.
  • Eğrinin dünyada da ahirette de yeri yok: Dürüst davranmayan, hilekar kişiler toplumda bir yer edinemezler. İnsanlar kendilerinden uzak dururlar.
  • Eğrinin iki yakası bir araya gelmez: Hırsızlıkla, kumarbazlıkla, sahtekarlıkla geçinen insanlar hep sıkıntı içinde yaşarlar.
  • Eğriye eğri doğruya doğru*: Gerçeklerin olduğu gibi, yani dürüst ve tarafsız bir şekilde belirtilmesi gerektiğini ifade eder: Şimdi eğriye eğri, doğruya doğru. Bana dünyadaki en güzel saç makyajı da yapsanız, en güzel elbise ve ayakkabıyı da giydirseniz Şebnem'i gölgede bırakamazdım. (İ. Demirbaş)
  • Eğriyi dövmeyince, doğru bulunmaz: İnsanların bazen hatalar yaparak ve bu hatalardan ders çıkararak doğruya ulaşabileceklerini ifade eder. Yanlışlar ve hatalar, doğru yolu bulma sürecinin bir parçasıdır.
  • Eğriyim neden korkarım? Doğruyum neden korkarım?: Suç işlemeyi alışkanlık edinmiş kimseler, zaten her şeyi göze almıştır ve korkmazlar. Dürüst, kalbi temiz kimseler ise bir suç işlemediklerinden dolayı suçlanmayacakları için onlarda korkmazlar.
  • Ağzı eğri, gözü şaşı ensesinden bellidir*: Gereği gibi yürümeyen, gerektiği gibi olmayan şeyler hemen belli olur: Sorma kişinin aslını izzetinden bellidir / Ağzı eğri, gözü şaşı ensesinden bellidir.
  • Ağzı eğri olanı arkadan tanımak olur: Bazı insanların öyle özellikleri vardır ki nerede olurlarsa olsun tanınmalarını sağlar.
  • Alıcı kuşun (yırtıcı) gagası eğri olur: Kötü niyetli veya kötü kalpli insanların, niyetlerini ve karakterlerini her durumda belli ettiğini ifade eder.
  • Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar* (Eğri bacanın dumanı doğru çıkar): Bir kimse, ne denli elverişsiz bir ortam içinde olursa olsun, yaradılıştan doğru ve iyiyse bu niteliğini yitirmez.
  • Delikli tüfek çıktı çıkalı eğri kılıca rağbet kalmadı: Yeni gelişmelerin eski yöntemleri değersizleştirdiğini ifade eder. İnsanlar, daha etkili ve pratik olan yeni araçlara yönelirken, eski araç ve yöntemler giderek önemini yitirir.
  • Dertli olan dertten anlar, eğri olan yoldan kayar: Dertli olan kişi kendi durumuna düşmüş kimselerin üzüntüsünü iyi bilir. Cahil ve açgözlü kimseler de kötü işler yapmaya kolay alışırlar.
  • Deveye "boynun eğri" demişler; "nerem doğru ki?" demiş*: "'İşin şurası yanlış' diyorsunuz da doğru yeri var mı ki?" anlamında söylenen bir atasözü: Hani deveye "boynun eğri" demişler, "nerem doğru ki" demiş. Birinci çarpıklığı aşmadığınız sürece ondan sonrasını tartışmanın manası yok. (S. Demirel)
  • Dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş*: Çok gereksinme duyduğu bir şey verildiği zaman, onun önemsiz kusurlarını öne sürüp hoşnutsuzluk gösteren bir kimsenin durumunu anlatır.
  • Doğru bilinmeyince eğri bilinmez*: Doğru ile yanlışı, iyiyle kötüyü birbirinden ayırmak için her ikisini de bilmek, tanımak gerekir.
  • Esrik devenin çulu eğri gerek*: Herkesin davranışı durumuna uygun olmalıdır.
  • Garip yiğidin dili kısa, boynu eğri olur: Garip, savunmasız insanlar en doğal haklarını bile savunmaktan aciz olurlar.
  • Her eğri ağaçtan yay olmaz: Her kişinin veya şeyin her iş için uygun olmadığını ifade eder. Uygun niteliklere sahip olmayanlardan beklenen sonuçlar alınamaz.
  • İki eğriden bir doğru çıkmaz: İki yanlışın bir doğruyu oluşturamayacağını ifade eder. Yanlış yöntemler veya hatalı yaklaşımlar bir araya geldiğinde, doğru bir sonuç elde edilemez.
  • İtin kuyruğunu kırk sene kalıba koymuşlar, düzelmemiş, yine eğridir: Doğuştan gelen özelliklerin veya huyların zor değişeceğini anlatır. Kötü olan veya kötü alışkanlıkları olan kişiler, uzun uğraşlar verilse bile, çoğunlukla eski huylarına geri dönerler.
  • Kalem eğri kesilse de doğru yazar: Kalem eğri olabilir, ama yine de doğru yazılar yazabilir. Kalem nasıl olursa olsun önemli olan ne yazdığıdır.
  • Kör ne istiyor, iki göz; biri eğri biri düz (doğru): İnsan ihtiyaç duyduğu şeye nasıl olursa olsun mutlaka sahip olmak ister.
  • Minare de doğru, ama içi eğri* (Doğruluk minarede kalmış, onun da içi eğri): (Minarenin içten dönerek yukarı çıkan merdivenine atıfla) Dışarıdan bakıldığında dürüst ve doğru görünen bazı kişilerin, iç yüzlerinin tamamen farklı ve yanlış olabileceğini ifade eder.
  • Ocağın eğriliğine bakma, tütünün (dumanın) doğru çıkışına bak: Bir işin iyiliğinin ya da kalitesinin, sürecin detaylarında değil, sonuçlarında aranması gerektiğini ifade eder. Yani, dış görünüşteki olumsuzluklara takılmadan, ortaya çıkan sonucun değerine odaklanmak daha önemlidir.
  • Sen doğru ol, eğri belasını bulur: Doğruluğun ve dürüstlüğün, uzun vadede en sağlam yol olduğunu vurgular ve yanlış yollara sapmanın kötü sonuçları olacağını hatırlatır.
  • Tuzaktan korkmuş kuş, kırk yıl eğri ağaç üzerine konmaz: Bir kez kötü bir deneyim yaşayan birinin, o deneyimi hatırlayarak benzer durumlardan kaçınacağını ifade eder.
  • Üstadına eğri bakanın gözlerine kan damlar: Saygı gösterilmesi gereken kişilere karşı gelmenin, sonunda zarar ve pişmanlık getireceğini ifade eder. Özellikle bilgi, deneyim veya yaşça üstün olanlara saygısızlık etmek, insanın kendi huzurunu ve iç dünyasını olumsuz etkiler.
  • Yılan ne kadar eğri gitse deliğine doğru girer (Yılan eğri büğrü gider amma, deliğinin ağzına varınca doğrulur): Kimseyle geçinemeyen, herkese kötü davranan kişiler, kendi yakınlarına karşı dostça ve dürüstçe davranırlar.
  • Yılan kendi eğrisini bilmez, deveye "Boynun eğri" der: Başkalarının kusurlu bir yönünü eleştiren kimse aynı kusurun kendisinde de bulunduğuna aldırış etmez.

Ayrıca bkz.:
Doğru ile ilgili atasözleri ve deyimler
Yanlış ile ilgili atasözleri ve deyimler