Baca |
- Yanma, ısıtma sonucu oluşan gaz ve dumanların dışarı atılmasını sağlayan ve bir hava akımını oluşturarak yanma olayını kolaylaştıran düşey konumlu, maden, kagir ya da betonarme kanal: Evin bacası tütüyor, dışarıdaki güneşe inat. (E. Erçin)
- Tepe penceresi.
- Maden ocağı, suyolu, lağım gibi yeraltı yapılarının hava deliği.
- Bir döküm parçasının yüzeyinden dışarıya doğru açılan dar ve uzun hava kabarcığı.
Baca ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "baca" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Bacası tütmek: (deyiminin anlamı) (Aile için) Yaşaması sürüp gitmek, varlığını sürdürmek: Yuvamızın bacası yeniden tütüyor.
- Bacası tütmez olmak:
- Ailesi dağılmak, ocağı sönmek: Kaç insanın, kaç ailenin bacası tütmez oldu, hayali yarına kaldı, ömürleri cehenneme döndü bilinmez. (H. Ertuğrul)
- İşi bozulmak: Fabrikanın bacası da tütmez oldu.
- Ateş bacayı sarmak:
- Bir durum, tehlikeli, önüne geçilmez olmak: Balkanlarda büsbütün ateş bacayı sardı. (B. Büyükarkın)
- Kadın erkek arasındaki münasebet ciddiyet kazanmak: Derken, ateş bacayı sardı. Anam gitti, anasından Nigâr'ı istemeye... Babam da babasına söyledi. (A. Nesin)
- Boyu bacadan mı aştı? (Başı bacadan aşmadı ya!): (Kız) Daha evlenecek yaşta değil: Acelesi ne anam boyu bacadan aşmadı ya, dedikçe, kötülüğüne söylüyormuşum gibi hop oturup hop kalkıyordu rahmetli. (M. Balel)
- Kapı baca açık: Korunmasız (yer): Kapı baca açık oturamayız. Boğazları silahlandıracağız. (Z. Arıkan)
- Kapıdan kovsan (kovulsa) bacadan girer (düşer): Yüzsüz olduğu için kovulsa da yine gelir: Hem kızın isteyeni çoktu, kapıdan kovsan bacadan girecekler, bacadan kovsan bahçeyi kendilerine mesken edeceklerdi. O kadar uzun bir süre nasıl herkese hayır diyecekti? (Z. Aygül)
- Kapıya bacaya çıkmamak: Evden dışarı çıkmamak: Gözden, nazardan sakındıkları için mi nedir, kapıya bacaya çıkarmaz; ele güne göstermezlermiş. Anası öper babasına verir, babası koklar anasına verir; böyle öpüle koklana el üstünde büyütürlermiş... (E. C. Güney)
- Yangın bacayı sarmak: Durum olağanüstü kötüye gitmek: Bu geçen sürede yangın bacayı sardı. Hastalık her tarafa yayıldı. Koğuşlar hastane hâlini aldı (M. D. Kuntman). Yangın bacayı sardı yanıyoruz, tek çare silâha sarılmaktır dedi. (F. Belen)
Baca ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "baca" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar* (Eğri bacanın dumanı doğru çıkar): (atasözünün anlamı) Bir kimse, ne denli elverişsiz bir ortam içinde olursa olsun, yaradılıştan doğru ve iyiyse bu niteliğini yitirmez.
- Baca tüten evden bereket tüter: Cömert, eli açık kimseler evlerine geleni en iyi şekilde ağırlarlar. Böyle oldukları için de kazançları bol olur.
- Bacası görülmeyen yerden kız alınmaz: Evleneceğiniz kişinin aile yapısını ve yaşantısını bilmenin önemini vurgular. Kişinin kökeni, ailesi ve yaşam tarzı hakkında bilgi sahibi olunmadan yapılan evliliklerin sorun çıkarabileceğine dikkat çeker.
- Akmayan dam, tütmeyen baca, kaynanasız koca: Bir evlilikte gelinin ideal olarak istediği şeyleri ifade eder. Gelinin istediği şeylerin, su sızdırmayan bir çatı, duman sızdırmayan bir baca gibi temiz ve sorunsuz olması gerektiğini anlatır. Aynı zamanda, gelinin ideal olarak kaynanasız bir koca istediğini de ifade eder, çünkü kaynananın evlilikteki potansiyel karmaşa veya sorunları temsil ettiğine inanılır.
- Ateş bacayı sarınca gayret komşulara düşer: İnsanın komşusu iyi olursa bir sıkıntıya düştüğü zaman en büyük desteği ondan görür.
- Bir eve bir baca, bir kıza bir koca: Karı ve koca başlarında ana baba olmadan yuvalarında daha mutlu olurlar.
- Dumansız baca, çekişmedik karı koca olmaz: Evlilikte ufak tefek anlaşmazlıkların doğal olduğunu anlatır. Ancak bu kavgaların sürekli hale gelmesi, ilişkinin sağlığı için tehlikeli olabilir.
- Dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz*: Dumanı olmayan baca olmadığı gibi, karısına sıkıntı vermeyen koca da olmaz.
- Ev yanmış ama borç bacadan kaçmış: İnsan alacağı da dahil olmak üzere her şeyini kaybetse bile borçlarını kaybetmesi mümkün değildir.
- Hırsız evden olursa dana bacadan çıkar (mandayı bacadan aşırır): Çalınan bir şeyi içimizden biri çalmışsa onu zorlanmadan rahatlıkla götürebilir.
- Hırsıza kapı baca olmaz (Usta hırsız, kapı baca dinlemez): Sürekli hırsızlık yapan kişiler istedikleri yere kolayca girin istediklerini çalabilirler.
- Rüşvet kapıdan girince insaf (iman) bacadan çıkar*: Rüşvet alan bir kimse adaletli, insaflı hareket edemez, hep rüşvet aldığı kimsenin tarafını tutar.
- Yangın bacayı sarmadan çare bulmalı: Bir sorunun kontrolden çıkmadan önce çözülmesi gerektiğini ifade eder. Dertlerin daha da büyümesine fırsat vermeden, zamanında müdahale etmek en doğrusudur.
- Yangın bacayı sardıktan sonra testi kâr etmez: Bir sorun büyümeden önce çözüm aranmasının önemini vurgular. Sorun çok ileri bir noktaya ulaştığında alınacak önlemler yetersiz kalabilir.
- Yoksulluk (Fakirlik) kapıdan girince aşk bacadan kaçar: Yoksulluk içinde yaşayan insanlar geçim sıkıntısı nedeniyle aşktan ve sevgiden zevk alamaz hale gelirler.
- Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar: Zorbalığın hüküm sürdüğü yerde din kuralları, kanun emirleri yürümez (zor: Baskı).
Baca ile ilgili birleşik kelimeler
- Baca ağzı: Bacaların tepesinde, dumanın ve gazın çıkmasına yarayan delik.
- Baca başı (kaşı): Ocakların üstündeki dar ve taş raf.
- Baca çekişi: Baca içinde oluşan eksi basınç nedeniyle gazların yükselmesi.
- Baca deliği: Ocak bacalarının içinde dumanın geçmesi için aşağıdan yukarıya bırakılan boşluk.
- Baca fırıldağı: Bacaların tepesinde rüzgara göre yön değiştiren ve dumanın baca deliğinden geri dönmesini engelleyen araç.
- Baca forsu: Bir deniz işletmesinin vapur bacalarına çizdirdiği ya da kabartma olarak yerleştirdiği simge.
- Baca gövdesi: Bacanın çatı dışında kalan bölümü.
- Baca kulağı: Ocağın iki yanında bulunan küçük taş raf.
- Baca peteği: Rüzgarın dumanı aşağıya basmaması ve yağmurun içeri sızmaması için üstü kapalı, çevresi delikli baca deliği.
- Baca tomruğu: Bacanın damdan yukarı bölümü.
Soru ve Yorumlar: 3
Soru/Yorum Formu