Baba kız |
( * yaygın bilinen )
- Baba beyliği ile çocuk adam olmaz: Bir kişinin ya da çocuğun kendi başarıları ve çabaları ile değer kazanması gerektiğini belirtir. Başarı ve saygınlık, kişisel çaba ve yetenekle elde edilir, mirasla değil.
- Baba borcu evlada düşer: Babanın değerli şeylerinin evlatlarına miras kalması gibi borçlarının da sorumluluğu mirasçılarına kalır.
- Baba borç yapar çoluk çocuk aç yatar: Ailelerin ekonomik durumlarını dengeli bir şekilde yönetmeleri gerektiğini ve gereksiz borçlanmalardan kaçınılması gerektiğini vurgular. Ayrıca, bir kişinin borç yaparken ailesinin ihtiyaçlarını ve geleceğini düşünmesi gerektiğini hatırlatır.
- Baba (evlat) ekmeği zindan ekmeği, koca ekmeği meydan ekmeği*: Bir kadın için babasının veya çocuğunun evinde barınıp onların eline bakmak çok kötü bir durumdur; onun gönül ferahlığı ile yaşayacağı yer, kocasının evi, serbestçe harcayacağı para kocasının parasıdır.
- Baba himmet, oğul hizmet (Derviş şeyhine, "baba himmet" demiş, şeyhi de "oğul hizmet" demiş)*: (atasözünün anlamı) Büyüklerin, kendilerine yardım ellerini uzatmalarını istemek için, küçüklerin görevlerini yerince yapmaları gerekir.
- Baba kırk oğlu beslemiş, kırk oğul bir babayı beslememiş*: Babalar, kaç tane olursa olsun çocuklarına bakar da çocuklar babalarına bakıp gereksinimlerini karşılamaz.
- Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır (Baba eder oğul öder)*: Babanın yaptığı kötü işin cezasını çocuk çeker (koruk: henüz olgunlaşmamış ham ve ekşi üzüm).
- Baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana*: Sorumlu, akıllı bir evlat baba malına güvenmez, kendi yaşamını kendisi kazanır.
- Baba mirası mum gibi çabuk söner: Çalışmayıp, yalnızca babadan kalanla yaşamını sürdürmeyi düşünen kısa zamanda yoksulluğa düşer.
- Baba nasihati tutmayan pişman olur: Deneyimli kişilerin verdiği öğütleri dinlemeyenlerin sonunda zarar göreceklerini ifade eder. Özellikle aile büyüklerinin tavsiyelerini göz ardı edenlerin, pişmanlık duyacakları bir durumla karşılaşmaları olasıdır.
- Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş*: Babalar çocukları için büyük özverilerde bulunurlar, ama çocuklar babaları için küçük bir özveride bulunmazlar.
- Baba oğlunun fenalığını istemez: Hiçbir baba oğlunun kötü yola düşmesini istemez.
- Baba öksüzü öksüz değil, ana öksüzü öksüz: Annesiz kalmak, babasız kalmaktan daha acıdır.
- Baba vergisi görümlük, koca vergisi doyumluk*: Bir babanın kızı için harcadığı para, hazırladığı çeyiz göstermelik olmaktan ileri geçemez. Kızın yaşam boyu süren büyük giderlerini kocası üstlenir.
- Baba yanar oğula, oğul dayanır oğula: Her insan yaşlandığı zaman çocuğunun kendisine destek olmasını, ilgi göstermesini bekler.
- Babadan kalan malın kıymeti bilinmez: Babadan kalan mal emek harcanmadan elde edildiği için kişi bunu kolayca harcamaktan sakınmaz.
- Babadan miras kalır, adamlık kalmaz (Babadan mal kalır, kemal kalmaz): Bir babanın çocuğuna yalnızca maddi miras bırakabileceğini, ancak erdem ve karakterin miras alınamayacağını ifade eder. Adamlık, kişinin kendi çabası ve davranışlarıyla kazanılır, babadan geçmez.
- Babadan gören sofra salar, anadan gören minder serer: Erkek çocuk babasından ev geçindirmeyi, kız çocuğu da annesinden ev işlerinin nasıl yapıldığını öğrenir.
- Babamın adı Hıdır, elimden gelen budur*: "Gücüm ancak bu kadarını yapmaya yeter" anlamında kullanılan bir atasözü.
- Babanın kârı evlada miras: İnsanın yaşamı boyunca kazandığı neyi varsa öldüğünde bunların hepsi çocuklarına kalır.
- Babanın (atanın) sanatı oğula mirastır*: Çocuk daha küçük yaşta ister istemez babasının sanatıyla ilgilenir ve giderek bu sanatı öğrenir. Büyüyünce kendisi de bu sanatla uğraşır.
- Babanın zenginliği para etmez, iş öğren: Kişi kendi kazanmadığı paranın değerini bilmez, çabuk tüketir. Değerli ve sürekli olan kişinin kendi kazancıdır.
- Babasına hayır etmeyenin kimseye hayrı olmaz: Ailesine, özellikle de babasına saygı göstermeyen ve ona iyilik yapmayan kimsenin, başka kimseye de iyilik yapmayacağını anlatır.
- Babasından mal kalan, merteği içinden bitmiş sanır*: Malı kendi emeğiyle değil de miras yoluyla elde eden kişi, onun ne büyük çabalar harcanarak kazanılmış olduğunu değerlendiremez.
- Babasının akçası, anasının bohçası (ona, kıza koca bulur): Çirkin, kusurlu bile olsa zengin bir kız evde kalmaz.
- Babayla oğlanın pabucu bir olunca, evde kavga eksik olmaz*: (atasözünün anlamı) Ortak mal, babayla oğul arasında bile anlaşmazlık çıkarabilir.
- Ana baba bedduasını alan onmaz: Anne ve babasını üzerek onların bedduasını alan kişi türlü felaketlere uğrar, düştüğü kötü durumu ömür boyu düzeltemez.
- Ana baba evlat için, evlat kendi başı için: Anne ve babalar, çocukları için yaşar, yaptıkları her işi çocukları için yaparlar; oysa çocukları sadece kendilerini düşünürler.
- Ana bahtı kızına, baba ocağı oğula kalır: Bir annenin kızına bıraktığı miras, evlilik yaşamında ona örnek olmaktır; erkek çocuğa ise babasının sorumluluğu miras olarak kalır.
- Ana çeker zahmeti, baba alır rahmeti: Annelerin aile yaşamındaki katkıları pek hatırlanmaz, buna karşılık çocuklar kendilerine kalan mirası babalarının eseri kabul ederler.
- Ana över, baba sever: Çocuk daha çok annesiyle beraber olduğu için her şeyiyle annesi ilgilenir. İyi yetiştirdiği zaman da çocuğuyla gurur duyar. Baba ise evladını gördüğü zaman sever ve mutluluk duyar.
- Anam babam kesem, elimi soksam yesem: Kişi, başkasından yardım beklememeli, kendi kazancıyla geçinmelidir.
- Anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi*: Bizim olan her şey sürekli elimizde kalmaz, geçicidir.
- Ananın dostu damat, babanın dostu evlat: Bazı damatların kayınvalideleriyle gerçek oğulları gibi samimi ve yakın ilişkiler kurabildiğini ifade eder. Evlilik ilişkilerinde bazı durumlarda damatların, özellikle kaynanalarıyla çok iyi geçinebildiğini ve aralarında güçlü bir bağ oluştuğunu anlatır.
- Anasız çocuk evde çürür, babasız çocuk çarşıda: Anne ve babanın çocuk yetiştirmedeki farklı ve tamamlayıcı rollerini vurgular. Anne sevgisi ve bakımı olmadan çocuk evde sağlıklı ve bakımlı yetişmez. Babasız büyüyen çocuk ise geçim sıkıntısı çeker, sokaklarda zorluklarla karşılaşır. Her iki ebeveynin de çocuk için önemli olduğu ifade edilir.
- Anaya babaya hizmet, Allah'a ibadet: Anne babaya gösterilen sevgi ve ilgi ibadet kadar kutsaldır.
- Bağ (incir) babadan, zeytin dededen kalmalı*: Bağ (veya incir), bir kuşak geçecek kadar yaşlandıktan sonra bol ürün verir, zeytinin bol ürün verebilmesi için en azından iki kuşaklık bir zaman geçmelidir.
- Bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez*: Bir baba, çocukları ne kadar çok olursa olsun hepsine bakar da çocuklar, babalarına bakmayı hep kardeşlerinden bekledikleri için, babaları ortada kalabilir.
- Çoban olan koyun gütmek, oğul babanın huyun gütmek gerektir: Bir meslekte çalışan kişi yalnızca o mesleğinin işini yapmalı, çocuk da büyüyünce babası gibi olmayı kendine amaç edinmelidir.
- Çocuğu okutan babanın akçası, ananın bohçası: Ailenin her iki ebeveyninin de çocuğunun iyi bir eğitim almasına katkıda bulunmasının önemini vurgular.
- Çocuksuz baba meyvesiz ağaca benzer: Çocuk sahibi olamamak herkese büyük üzüntü verir. Fakat bu durum en çok erkeği üzer.
- Çok çocuk anayı şaşkın, babayı düşkün eder: Ailedeki çocuk sayısının artmasının anne ve babanın daha fazla sorumluluk üstlenmek zorunda bırakabileceğini ve bu durumun onları zorlayabileceğini ifade eder.
- Çoluğa çocuğa karışmayan, ana baba kadri bilmez: Bir insan ancak kendisi çocuk sahibi olduğunda anne ve babasının kıymetini anlar.
- Çömlek ana yüreği, tencere baba yüreği: Anne sevgi bakımından çocuğa babadan daha güçlü bir bağ ile bağlıdır. (Çömlek ateşten indirilince bir müddet daha kaynar, tencere ise iner inmez kaynaması durur)
- Elin övdüğünü el alır, ana babanın övdüğü evde kalır: Her anne baba kendi çocuğunu daha güzel ve nitelikli görür. Anacak kısmetinin açık olması için başkalarının da öyle görmesi gerekir.
- Ha anan ölmüş öksüz kalmışsın, ha baban: İnsanın anne babasına olan sevgi ve bağlılığı birbirinden farklı değildir. Onun için birinin yokluğu evlat için ne kadar büyük bir kayıpsa öteki için de aynı büyüklükte kayıptır.
- Hayırlı babanın hayırsız evladı: Ana babalar çocuklarına ne kadar emek verip büyütse de bazen onlardan nankörlük görebilirler.
- Hayırsız evlat, baba ocağına incir diker: Bir kişinin ailesine karşı sorumluluklarını ve saygısını korumasının önemini vurgular. Aile üyelerinin birbirlerine karşı iyi niyetli ve sevgi dolu davranışlarda bulunmaları gerektiğini hatırlatır.
- Herkes ana baba evladıdır: Her insanın bir anne babadan, bir aileden geldiğini ve değerli olduğunu ifade eder. Kimseyi küçümsememek ve herkesin insani değerlerini anlamak gerektiğini vurgular.
- İyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder*: Babaya ün kazandıran da el içine çıkamayacak bir duruma düşüren de çocuklarının tutumlarıdır.
- İyi oğul bilir ana halini, kötü oğul satar baba malını: İyi yetiştirilmiş çocuk ana babası sıkıntılı olduğu zaman bunu anlayışla karşılar, Onlara yardımcı olmaya çalışır. Anlayışsız evlat ise ailesi kötü durumda bile olsa o yine kendi çıkarını düşünür.
- Karga mandayı babası hayrına bitlemez (Saksağan, danayı babası hayrına bitlemez)*: Bir kimse başkasına hizmet ediyorsa bunda kendisinin de çıkarı vardır.
- Katıra "baban kim?" demişler, "dayım at" demiş: Aşağılık duygusu içinde bulunan kişi, kendisini olduğu gibi göstermeye utanır da kötü yönünü gizler, sadece iyi yönüyle övünür.
- Oğlan babadan (atadan) öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir bıçkı biçmeyi*: Erkek çocuk, erkeklerin yapması gereken şeyleri babasından, kız çocuk da kadınların yapması gereken şeyleri annesinden öğrenir; anne ve baba bunları bilmiyorsa çocuktan böyle şeyler beklenemez.
- Oğlan babadan görür sofra açar, kız anadan görür çeyiz serer: Erkek çocuk babasından para kazanmayı, ev geçindirmeyi öğrenir. Kız çocuğu ise anasından yemek pişirmek, dikiş dikmek gibi ev işlerini öğrenir.
- Oğlan babadan öğrenir sofra yazmayı, kız anadan öğrenir kapı gezmeyi: Erkek çocuk erkeğin evdeki görevlerini babadan, kız çocuğu da kadının görevlerini anadan öğrenir.
- Oğlan babaya kız anaya yar olur: Erkek çocuk babasına, kız çocuğu da annesine özenir ve düşkün olur.
- Oğlanın şaşkını, babasının zenginliğini metheder: Kişinin sadece babasının varlığına dayanarak kendi değerini veya başarısını belirlememesi gerektiğini vurgular. Bir kişinin kendi çabaları ve yetenekleriyle kendi kimliğini oluşturması ve başarılar elde etmesi önemlidir.
- Oğula devlet gerek ise anaya ataya hürmet eyleye: Ana babasına nankörlük edenler başarılı ve saygın kimseler olamazlar.
- Tarlanın verdiğini baban vermez (Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez): Çalışmanın ve sürekli çabanın kalıcı kazançlar sağlayabileceğini, miras gibi geçici desteklerin ise sınırlı olabileceğini anlatır.
- Yanmış malla, ölmüş babayla övünülmez: Elden gitmiş değerli bir şeyle, veya ölen babanın üstün nitelikleriyle övünmek insanı iyi bir duruma getirmeye yetmez.
- Yüz koyunlu babam kalmaktan, bir yüksüklü anam kalmak yeğdir: İnsanın varlıklı ama şefkat göstermeyen babasından, yoksul ama sevgi dolu annesi daha iyidir.
Ayrıca bakınız: Baba ile ilgili deyimler
Soru/Yorum Formu